Yaşamını yitirdiği yer Türkiye olan sanatçılar
ortaokuldan sonra öğrenimine devam etmedi. 1951’de “İstanbul Kan Ağlarken” filmiyle sinema oyunculuğuna başladı. Aralarında Türkan Şoray, Ediz Hun, Yılmaz Güney
ilköğretimini Ataköy, Mimar Sinan İlköğretim Okulu’nda, liseyiyse Ataköy Cumhuriyet Lisesi’nde okudu. Lisede tiyatro ile ve eğitim almak için M.S.M.’ye kayıt
2.15 metrelik boyu ile zamanının en büyük Türk basketbolcuları arasındaydı. Alp, basketbol kariyerinin yanında bazı Türk filmlerinde de rol adı.
“En iyi kötü kalpli adam” olarak tanınmıştır. Hüseyin Baradan, oğlunun ifadesine göre 450 filmde, kendisinin bir röportajında yaptığı açıklamasına göre
kariyerine Kent Oyuncuları’nda “Gülerek Girin” piyesiyle başladı. 1969 yılında Nisa Serezli ile Bizim Tiyatro’da unutulmaz “Tatlı Kaçık” ve “Sersem Kocanın
Yeşilçam filmlerinin çoğunda kötü adam karakterlerini canlandırdı. Bir çok filmde Cüneyt Arkın ile beraber oynadı. Film çevrelerinde, oynadığı filmlerden elde
yüzlerce filmde yardımcı rollerde oynamıştır. Bir dönemin Yeşilçam filmlerinde kötü adam rolleriyle ünlenmiştir.
1967’de Gazanfer Özcan-Gönül Ülkü tiyatrosunda profesyonel oyunculuğa adım atmıştır. 1970’li yıllarda Kemal Sunal filmlerinde iyi bir karakter oyuncu olmuştur. 1980’lerde
“Süper Baba” dizisinde Şevket Altuğ’un dedesini oynamıştır. Darüşşafaka’dan 1937 yılında mezun olan Devrim, okul yıllarında ilgi duyup sanat hayatının merkezi
1930’lu yıllarda fotoğraf çekerek kariyerine başlamıştır. Sonrasında 16 mm’lik bir film kamerası sahibi olunca, amatör çekimler yapmaya başlamıştır. 1940 yılında
ilk Türk primadonnası Suzan Lûtfullah Sururi ve ilk operet kurucularından Lûtfullah Sururi’nin çocuğudur. İlk sahne deneyimini İstanbul Şehir Tiyatrosu Çocuk