Son Eklenen Filmler
2. Dünya Savaşı döneminde Alman işgali altında bulunan Polonya’da yaşam, Nazi’lere karşı olan herkes için oldukça zordur. Polonya’nın Nazi’lere direnişine çok ciddi şekilde zarar verebilecek bir casusun Alman’lara bilgi ulaştırmadan bir an evvel engellenmesi gerekmektedir. Joseph Tura ve karısı Maria’nın başını çektiği bir grup tiyatro oyuncusu, Nazi’lerle amansız bir mücadeleye girişeceklerdir.
Vinayak, 1920’li yılların başında annesi ve kardeşiyle beraber Tumbbad’da yaşamaktadır. Geçim sıkıntısı yaşayan aile, ufak tefek işlerle para kazanmaya çalışmaktadır. Evin büyükannesi, zincirli bir odada yaşamaktadır ve onun yanına sadece Vinayak’ın annesi girmektedir. Köylüler, Vinayak ve ailesinin yaşadığı konakta altın olduğunu düşünür ve onlara göre altının yerini bilen tek kişi büyükannedir. Vinayak, bir gün büyükannesini beslemek zorunda kalınca ilk defa gizemli odaya girme imkanı bulur. Ancak burada pek de hatırlamak istemediği korkunç tecrübeler edinir. Yaşananların ardından annesi tarafından zorla evden uzaklaştırılan Vinayak, Tumbbad’ı terk eder. Ancak şimdi aradan geçen 15 yılın ardından geçmişte bahsedilen altınları bulma ümidiyle köyüne geri döner. Ailesi hakkındaki karanlık sırrı öğrenir altınları bulan genç adam servet sahibi olur. Aradan geçen yıllar onun daha da açgözlü olmasına neden olmuştur. Para için yeniden Tumbbad yolunu tutan Vinayak’a bu sefer oğlu da eşlik edecektir. Ama bu sefer onları kötü bir sürpriz beklemektedir.
Florin isimli hayali bir ülkenin çiftliğinde yaşayan Buttercup ile çiftlik çalışanlarından biri arasında masumane bir aşk doğmuştur. Buttercup’a duyduğu aşk için yaşadığı yeri terk eden Westley, iyi bir geleceğe sahip olup evlenebilmeleri için bir gemiye biner. Fakat yolculuk sırasında korsanların saldırısına uğrayan gemi, iki aşığı birbirinden ayıracaktır. Westley’nin öldüğünü düşünen Buttercup derin bir hüzne ve umutsuzluğa kapılır. Çaresizce bir prensle evlendirilen Buttercup, yakın zamanda kaderin çeşitli cilvelerine maruz kalacak ve hayatı beklemediği bir şekilde değişecektir.
Alexander ve Fanny mutlu bir ailesi olan 2 küçük kardeştir. Bu mutluluk babalarının ani ölümüne kadar devam eder. Kısa bir süre yakışıklı bir rahibin evlenme teklifini kabul eden anneleri, tüm aileyi mutsuzluğa sürükleyecektir. Rahibin evine taşınan aile, burada hapishane hayatı yaşamaya başlayan aile kaderlerini değiştirebilecekler midir?
Önemli bir üniversiteden başarılı bir dereceyle mezun olan Christopher, aynı zamanda başarılı bir atlettir de. Mezuniyet sonrası verilen bir davette ailesine istediği hayatın bu olmadığını, bir şeylerin eksik ve yanlış olduğunu dile getirir. Genç adam, tüm mal varlığını hayır kurumuna bağışlayıp sahip olduğu her şeyi evinde bırakarak bambaşka bir hayata doğru uzun bir yolculuğa çıkar. Alaska’nın ıssız ormanlarında sona eren bu yolculuk esnasında ve sonrasında Christopher, hayatını kökünden değiştirecek bazı kişilerle tanışarak, hayatın anlamını ve ölümün kaçınılmazlığını en sert haliyle deneyimleyecektir.
Zafere Hücum, iki yarışçı arasındaki rekabeti konu ediyor. 1976 yılında gerçekleşen Alman Grand Prix yarışında Niki Lauda’nın kullandığı Ferrari ikinci round’un sonunda yaşadığı bir sorun nedeniyle yarış dışı kalır ve birincilik ezeli rakibi James Hunt’a gider. Bu kaza sonrasında Lauda yaralanır; aradan geçen altı haftanın ardından olağan hırsı ve öfkesiyle pistlere geri döner. İki yarışçı arasında italyan Grand Prix’i ile başlayan mücadele diğer yarışlarda katlanarak devam eder. Hedef dünya şampiyonluğudur.
Hotel Rwanda filminde, kaosun Rwanda’nın günlük yaşamının bir parçası olduğu günlerde Paul Rusesabagine, Kigali’de oldukça pahalı bir otel yönetmektedir. Onun için ırk, kategorize edilmesi gereken bir insan özelliği değildir. Bir Tutsi olan Tatiana ile mutlu bir evlilikleri vardır. Tutsi isyankarlarının öldürülmesiyle biten barış süreci sonucunda katliama başlayan Hutu milisleri, şehri bir kan gölüne dönüştürmektedirler. Paul, hem kendi ailesini hem de masum insanları korumak üzere bir şeyler yapmak zorundadır.
Ödüllü Aşk Filmleri
Oscar ödülü dahil tüm zamanların aşk filmleri listesi
Film, uzun süredir birlikte olduğu partneri ve en yakın arkadaşı olan eski sevgilisi arasında kalan bir kadın hakkında bir aşk üçgeni hikayesidir. Filmde Juliette Binoche, Vincent Lindon, Grégoire Colin ve Hana Magimel rol almıştır.
Film, televizyoncu Tammy Faye Bakker’ın (Jessica Chastain) olağanüstü yükselişine, düşüşüne ve kurtuluşuna samimi bir bakış atıyor. 1970’lerde ve 80’lerde, Tammy Faye ve kocası Jim Bakker, mütevazi başlangıçlardan dünyanın en büyük dini yayın ağını ve tema parkını oluşturarak zirveye çıkmışlardır. Sevgi, kabul ve refah mesajları ile saygı duyulan kişilikler olmuşlardır. Tammy Faye silinmez kirpikleri, kendine has şarkı söylemesi ve her kesimden insanı kucaklama hevesi ile harikalar yaratıyordu. Ancak mali usulsüzlükleri, entrikacı rakipleri ve skandalları, özenle inşa ettikleri imparatorluklarını devirmesi çok uzun sürmeyecekti.
Dünyanın En Kötü İnsanı filminde, Julie (Renate Reinsve) adında genç bir kadının hayatı anlatılmaktadır. Yakında 30 yaşında olacak olan Julie’nin aşk hayatı çok da iyi değildir. 45 yaşındaki çizgi roman yazarı Aksel (Anders Danielsen Lie) ile birlikte yaşayan Julie, kendi hayatından çok onun hayatını yaşadığını hisseder. Ailesinin beklentileri ve Aksel’in çocuk arzusunun yükünü taşıyamayan Julie, sürekli değişen hayallerinin peşinden koşmayı sürdürecektir. Julie’nin hayatı, genç ve yakışıklı Eivind (Herbert Nordrum) ile tanışmasıyla bambaşka bir hal alacaktır.
Annette filmi, dünyaca ünlü bir soprano ve onun stand-up komedyeni olan eşinin hikayesini anlatmaktadır. Henry McHenry, sert bir mizah anlayışına sahip bir stand-up komedyeni, Ann (Ann Defrasnoux) ise dünyaca ünlü bir sopranodur. Tutku dolu olan çiftin hayatı, çocukları Annette’in (Devyn McDowell) doğumuyla bir anda alt üst olacaktır. Annette, kimsenin hayal edemeyeceği bir kadere sahiptir. Bu kader, Henry ve Ann’in hayatlarının tamamen değişmesine neden olacaktır.
Berlin’deki Bergama Müzesi’ndeki bir bilim insanı, araştırması için fon sağlamak amacıyla bir araştırmaya katılması sağlanır. Üç hafta boyunca, kendisi için mükemmel bir hayat arkadaşı olacak şekilde dizayn edilmiş, insansı bir robotla yaşaması gerekecektir.
Ödüllü Gerilim Filmleri
Oscar ödülü dahil tüm ödüllü gerilim filmleri
Görme engelli bir piyanist olan Akash, Londra’da vereceği konseri için hazırlıklarını sürdürmektedir. Tam da bu sırada 70’li yılların ünlü bir oyuncusu olan Pramod Sinha ile bir restoranda tanışan Akash, beklemediği bir teklif alır. Pramod, eşi Simi’ye unutulmaz bir sürpriz hazırlamak istemektedir ve bunun için de Akash’a iş teklif eder. Akash, kendisinden evlerine gidip özel bir konser vermesini isteyen ünlü oyuncunun teklifini geri çevirmek istemez. İşi kabul edip, sözleştikleri gün konser vermek için eve giden Akash’ın hayatında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Kendisini bir anda esrarengiz olayların içerisinde bulan ve şahit olmadığı bir suç yüzünden hayatı değişen Akash, içine düştüğü durumdan kurtulmayı başarabilecek midir?
Bir suçluyu kovalarken çatıdan düşen ortağını kurtaramayan dedektif Scottie Ferguson’da, bu olayın ardından yükseklik korkusu başgösterir. “Vertigo” hastalığına dönüşen bu korku nedeniyle mesleğini bırakıp emekli olan dedektif, eski bir arkadaşı tarafından, ruhsal sağlığından şüphe ettiği karısı Madeleine’ni izlemesi için kiralanır. Scottie de kadını daha yakından izledikçe bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eder; dahası kadının intihara meyilli olduğunu görür. Artık işleri yoluna koymak için uzaktan takip etmek yetersiz kalacak, Scottie’yi kendi korkularıyla da yüzleşeceği bir mücadelenin içerisine sürükleyecektir.
11 Eylül 2001’de Manhattan’daki Dünya Ticaret Merkezi kuleleri yıkıldıktan sonra, dünya tarihini değiştiren bu saldırıyı El-Kaide terör örgütü ve ABD’nin en azılı düşmanlarından biri olduğunu iddia eden Usame Bin Laden üstlenmiştir. Öncesinde Afganistan’da başlayan savaş, diğer Orta Doğu ülkelerine de yayılacak ve Pentagon saldırıların bir numaralı sorumlusu olarak gösterdiği Bin Ladin’i köşe bucak aramaktan asla vazgeçmeyecektir. Pakistan’ın Abbottabad kentinde köşeye sıkıştırılıncaya kadar ABD’ye milyonlarca dolara mal olan bu arayış ve ‘insan avı’ operasyonu, 1 Mayıs 2011’de düzenlenen gizli bir operasyonla sonuçlandırışmıştır. Senaryosunu Mark Boal’ın olabildiğince gerçeklere sadık kalarak kaleme aldığı filmde, Bin Ladin’in saklandığı yeri tespit eden ve bu timin organizasyonunu yürüten Maya (Jessica Chastain) adlı CIA ajanı, böyle operasyon ve bölge için oldukça genç olmasına rağmen, kendisine olan güveni ve üstün istihbarat başarısıyla Bin Laden’in yakalanmasını sağlamıştır.
Eski bir İngiliz Başbakanı’nın anılarını kaleme alması için tutulan bir yazar, araştırmalarını sürdürürken ortaya çıkardığı gerçeklerle bir anda kendisini CIA’den silah endüstrisine, Beyaz Saray’dan Downing Street 10 adresine uzanan dehşet verici bir ağın ortasında bulacaktır. Buna paralel olarak da eski Başbakanın görev süresi sırasında terörle mücadele adına, bir grup İngiliz vatandaşının gizlice CIA’e teslim edilmesine yeşil ışık yakarak, bu zanlıların işkence görmesine izin vermekle suçlanacaktır.
Sweeney Todd (Johnny Depp) İngiltere’de berberlik yaparak hayatını kazanan, çok güzel bir eşi olan ve de hayata umutla bakan bir adamdır. Fakat kasabanın önde gelenlerinden birinin güzel eşinde gözü vardır. Yersiz bir suçlama ile hapse atılır ve ardından sürgüne gönderilir. Hayatı darmadağan olan Sweeney Todd, geri dönmek ve intikam almak için yemin eder. Yıllar sonra geri geldiğinde her şey çok değişmiştir. Ancak onu hatıralar içerisinde sabırla bekleyen biri vardır: Bayan Lovett (Helena Bonham Carter)… Şeytan Berber, Bayan Lovett’ın da yardımıyla suçluyu bulana kadar acımasız bir cellada dönüşecektir. Bu arada kasabayı birbirinden güzel kek ve çörek kokuları sararken ondan şüphelenmek kimsenin aklına gelmeyecektir.
Saf ve içten biri olan Betty Sizemore (Renée Zellweger), gerçek aşkının her gün seyrettiği bir pembe dizide rol alan doktor olduğunu zannetmektedir. Hemşire olmayı düşler; ama otomobil satıcısı serseri bir adam olan kocası Betty’e izin vermemektedir. Kocası bir uyuşturucu işinde öldürülünce, Betty içinde uyuşturucu paketlerinin saklı olduğu otomobile farkında olmadan atlayıp gerçeklerden kaçarak pembe dizi fantazileriyle yüzleşeceğini umduğu Los Angelas’a kadar gider. Kocasının katilleri tarafından takip edilen Betty, bu melekler şehrinde, rüyalarının doktoruyla gerçekten de tanışacaktır.
Amerikan başkanı Kennedy’nin tartışmalı suiskasti sonrasında onlarca sanık belirlenmiş ve bir çok komplo teorisi öne sürülmüştür. Ancak gerçek bir türlü açığa çıkamamaktadır. Süiskastın ardından ortaya çıkan Lee Harvey Oswald, cinayeti tek başına kendisinin işlediği üzerine ısrar etse de arka planda farklı gerçek ve olasılıklar bulunmaktadır. Medya ve adalet bu olasılıkları değerlendirirken insanlar da olayın bir türlü sonuçlanmaması sebebiyle hayal kırıklığına uğramaktadır. Mahkemenin vardığı sonuca ikna olmayan bölge savcısı Jim Garrison (Kevin Costner), olayın ardında yatan gerçekleri ortaya çıkarmaya kararlıdır.
Yarışma programı TV yapımcısı Chuck Barris (Sam Rockwell) kariyerinin zirvesindedir. Yarattığı ‘The Dating Game’, en iyi programlarından biridir ve kendisine en son buluşu olan ‘The Gong Show’a da ev sahipliği yapma görevi verilmiştir. Ancak halkın ve sektördeki kodamanların bilmediği şey, oyun şovunun öncüsü Chuck Barris’in aynı zamanda gizli bir suikastçı ve CIA için çalışıyor olduğudur ve 33 kişiyi öldürdüğünü iddia etmektedir.
IRA örgütü üyesi olan genç Cal (John Lynch), Marcella (Helen Mirren) isminde dul ve Katolik bir kadına aşık olmuştur. Marcella, kocası olmadan yaşamını sürdürmeye çalışmaktadır. Aynı zamanda protestan olan kocasını da bir yıl önce kaybetmiştir. Üstüne üstlük kocasını da IRA örgütü üyeleri öldürmüştür.
Gizli Dünya filmi, 5 yaşındaki oğlu ile küçük bir odaya tıkılmış bir annenin dramına odaklanıyor. Jack ve annesi dört duvarla çevrili kutu gibi bir odada yaşam sürdürmektedir. Mutfak, banyo, uyku ve televizyonun aynı metrekarede hayat bulduğu bu karanlık ve kasvetli oda, Jack’in tanıdığı tek dünyadır. Televizyon ise onun en iyi arkadaşıdır. Peki ne zamana kadar böyle devam edecektir?