Fransızca
Kocası tutuklandıktan sonra tek başına yaşamak zorunda kalan Hannah (Charlotte Rampling), dünyanın gerçekleri ile yüzleşmekte zorlanmaktadır. Çaresiz hisseden ve kendi kişiliğini keşfetmeye çalışan Hannah'ın hayatına odaklanan filmde; bir yandan da bağlanamama sorunları, kişilikler arası sınırlar, evlilik hayatı ve toplum incelenmektedir.
Paris’te bir lisede felsefe öğretmeni olan Nathalie (Isabelle Huppert), işi söz konusu olduğunda oldukça azimlidir. Evli ve iki çocuk sahibi olan Nathalie; zamanını ailesi, eski öğrencileri ve oldukça sahiplenici olan annesi arasında paylaştırmıştır. Günün birinde kocası, Nathalie’ye başka bir kadın için onu terk ettiğini söyler. Zorunlu olarak gelişen özgürlüğüyle birlikte Nathalie, hayatını yeniden keşfetmesi gerekecektir.
Film, savaşın en acımasız zamanlarında yolları kesişen 3 kişinin hikayesini anlatmaktadır. Rus aristokrat göçmen ve Fransız Direniş Üyesi Olga'nın, Fransız işbirlikçi Jules'un ve yüksek rütbeli Alman SS görevlisi Helmut'un hayatı, savaş zamanında gerçekleşen bir olayın sonrasında kesişecektir. Olga, evinde Yahudi çocukları sakladığı için tutuklanacaktır. Jules onun davasıyla ilgilenen kişidir. Zamanında Olga'ya deliler gibi aşık olan ve hala ona karşı hisler besleyen Helmut ise Olga'nın konduğu toplama kampında görevlidir. Bu üç kişinin kurmuş oldukları bağlantıları; hayatta kalmak ile ideallerini korumak arasındaki ince bir çizgide ilerleyecektir.
Acemi Kaşifler: Görevimiz Kocaayak, efsanevi bir yaratığın varlığını kanıtlamak için epey zorlu bir maceraya girişen, Simon ve Nelly’nin hikayesine odaklanıyor.
Maurice penguen olmasına rağmen içinde bir kaplan yatmaktadır. Bir kaplan tarafından yetiştirilen Maurice, penguenden daha çok Kung Fu ustası haline gelmiştir.
Eğer kırsalın sakin ve huzurlu, tatil için en ideal yer olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Benjamin Renner’ın kitabından uyarlanan animasyon filminin yönetmenliğini Patrick Imbert ve Benjamin Renner yapıyor.
Filmin başrollerini "Life" filmindeki performansıyla göz dolduran Dane DeHaan ve Suicide Squad: Gerçek Kötüler'in cadı tanrıça Enchantress'ı Cara Delevingne üstlenirken kendilerine Clive Owen, Ethan Hawke, Herbie Hancock ve pop ikonu Rihanna eşlik ediyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise ünlü yönetmen Luc Besson oturuyor.
Tony (Emmanuelle Bercot) ve Georgio (Vincent Cassel) yolları tesadüfen kesişir ve ikisi de birbirlerinin çekim alanına girer. Başlangıçta inanılmaz bir tutkuyla ilerleyen ilişkileri sorunsuz gibi görünmektedir ve hissettikleri aşkla bir anda kendilerini karı-koca olarak bulurlar. Fakat Georgio, Tony'nin başlarda fark etmediği kadar sınırları zorlayan bir kişilik yapısına sahiptir. Bir zaman sonları evlilikleri Tony için eğlenceli günlerden, içinden çıkılmaz bir cehenneme dönüşecektir.
Büyük hayalleri olan Hedi (Majd Mastoura) genç bir adamdır. Hedi, Tunus’un sosyal kuralları ile tek başına mücadele eder. Annesi, Hedi'nin hayatı ile ilgili kararlar vermeye çalışırken Hedi, Rym ile tanışır ve ait olduğu dünyadan daha farklı bir dünyanın varlığını keşfeder.
Tutkulu orta yaşlı bir felsefe profesörü (Isabelle Huppert), beklenmedik bir boşanmadan sonra zaten iyice zayıflamış hayatını yeniden sorgulamaya başlayacaktır.
Yetim olan Félicie Milliner sakin bir köyde yaşamakta olan küçük bir kızdır. Ancak Felicie'nin büyük bir hayali vardır: O da bir balerin olabilmektir.
Animasyon filmin yönetmen koltuğunda Sébastien Laudenbach oturdu. Aynı zamanda da Grimm kardeşlerin masalından senaryoya yine Sébastien Laudenbach tarafından uyarlandı.
Kamboçya ve Fransız ortak yapımı olan belgeselin yönetmenliğini Rithy Panh yapıyor.
Bu film Çernobil ile mücadeleyi değil Çernobil hakkında çok az bildiklerimizi anlatmaktadır.
Filmin konusu, Guy de Maupassant'ın Une vie (Bir Yaşam) romanına dayanıyor. Filmde kayıp çocukluğu için bitmeyen yas tutan bir kadının hikayesi anlatılıyor. 73. Uluslararası Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan için yarışmaya seçilmiş ve FIPRESCI En İyi Film Ödülü'nü kazanmştır.
Far'Hook 20 yaşında bir rapçidir. Günün birinde hesaplarının çökmesi sonucu Paris'i terk etmek zorunda kalacaktır. Genç müzik yapımcısının tavsiyesi üzerine Fransa limanlarını turlamaya karar verir.
Xavier Racine, korkulan bir ceza mahkemesi yargıcıdır. Lakabı ise “iki rakamlı yargıç“tır. Çünkü verdiği cezalar en az 10 yıldır. Her şey Racine’nin Ditte Lorensen – Coteret ile tanıştığı gün dramatik bir şekilde değişir. O, mahkemede bir adamın cinayet işlemekten yargılandığı davada jüri üyesidir ve adamın cinayet işlediğine inanır. 6 yıl öncesinde Racine de, bu kadına aşık olmuştur. Elbette o, hayatı boyunca aşık olduğu tek kadındır. Ama bu bir sırdır.
Yönetmenliğini Stephane Brize’nin yaptığı yapım, aniden bildiği tüm ahlaki değerlere karşı durmak zorunda kalan bir fabrika işçisinin hikâyesini anlatırken “aslında, insanın değeri nedir?” sorusunu soruyor. Dardenne Kardeşleri anımsatan açık bir kapitalizm eleştirisi yapan film, özellikle başrolündeki Vincent Lindon’un performansıyla büyük övgü aldı.
Dheepan filmi; aşkı, sevgiyi, savaşmayı ama daha da çok aile olabilmeyi bize baştan gösteren, son saniyesine kadar nefesinizi tutarak izleyeceğiniz Altın Palmiye ödüllü filmdir. Sri Lankalı Tamil savaşçısının öyküsünü perdeye taşıyan filmin yönetmen koltuğunda Jacques Audiard oturuyor. İşi gücü bir kenara bırakıp Paris'in hamiliğini üstlenen ve adalet dağıtan ilginç bir karaktere hayat veren filmin başrollerini ise Vincent Rottiers ve Marc Zinga paylaşıyor.
Oscar ödüllü yönetmen Alejandro G. Iñárritu efsanevi Hugh Glass’i Diriliş filmiyle ile izleyicilerle buluşturdu. Michael Punke'ın kaleme aldığı The Revenant: A Novel Of Revenge kitabından sinamaya uyarlanan filmin başrolü ise Leonardo DiCaprio.
Bir öğretmen, sıradışı sihirli güçleri olduğunu farkettikten sonra birdenbire kendisini bitmek bilmeyen talihsizlikler halkasının içinde bulur.