Fransızca
Joachim (Mathieu Amalric), Amerika’da yeni bir hayat kurmak uğruna her şeyi gerisinde bırakmıştır: çocuklarını, dostlarını ve düşmanlarını... Joachim, yıllar sonra, bir dizi gösteri için bürlesk striptizcilerle birlikte, ülkesine dönmüştür. Kızlar, kötü otellere ve parasızlığa rağmen ateşli performanslarını sunmaya devam etmektedir ta ki Paris’teki planladıkları son gösterileri iptal olana ve eski defterler açılana kadar...
Filmde ikisi de sıradan hayatlar sürdüren ve Fransa’da ikamet eden Osman (Sotigui Kouyate) ile İngiliz Channel Adaları’nda oturan Elizabeth’in (Brenda Blethyn) öyküsünü anlatmaktadır. Osman’ın oğlu da Elizabeth’in kızı da Londra’da öğrencidir. 7 Temmuz 2005 tarihinde Londra’da bombalar patladığında çocuklarından haber alamazlar ve onları bulmak üzere bu şehre doğru yola çıkarlar. Dini inançları farklı olsa da çocuklarını bulma ümitleri ve birbirlerine verdikleri destek, onları birbirlerine yakınlaştıracaktır.
2. Dünya Savaşı sırasında, Fransa'da şehir dışında rahipler tarafından yürütülen bir yatılı okulunda iki küçük çocuk arkadaş olur. Bunlardan biri Fransız Julien Quintin, diğeri ise Almanlardan okul görevlileri tarafından saklanan Yahudi Jean Bonnet'tir. Başlarda birbirine düşman olan bu iki çocuğun zamanla aralarında duygusal bir bağ doğar ve bir sırrı paylaşırlar. Hoşçakalın Çocuklar, bu iki çocuğun ilişkisine tanıklık eden Louis Malle'in perspektifinden yaklaşır.
Erich Maria Remarque’nin "Im Western nichts Neues" isimli romanından uyarlanan bir klasik, anlamsız bir kavram olan savaşın yıkıcı etkilerini tüm çarpıcılığıyla ölümsüzleştiriyor.