Fransızca
Söylenenleri peri masalı kıvamına sokan yazar-yönetmen-tasarımcı ve canlandırma ustası Michel Ocelot'nun Gece Masalları filmi, Berlin Film Festivali'nde yarışan ilk 3 boyutlu animasyon olma özelliğini taşımaktadır. Michel Ocelot'nun Gece Masalları filmi, 31. İstanbul Film Festivali'nde Canlandırma Sineması bölümünde gösterilmiştir.
Michael Fassbender'in canlandırdığı Magneto ve James McAvoy'un canlandırdığı Professor X'in bir grup genç mutanta liderlik yaptığı yeni X-Men, seyirciyi efsanenin başlangıcına götürüyor. Tarihin akışını etkileyen olayların arkasındaki sırrı gösteriyor. Filmin yönetmen koltuğunda yapımcı kimliği ile bilinen Matthew Vaughn otururken yapım, izleyicisinden ve eleştirmenlerden tam not almayı başararak 2011'in en iyi aksiyonlarından biri olmayı başarıyor.
Şimdiki zamanda Kuzey Kutbu'ndaki bilim adamları eski, donmuş bir uçağı ortaya çıkarırlar. Mart 1942'de, Nazi korgeneral Johann Schmidt (Red Skull) ve adamları, Alman işgali altındaki Norveç'in Tønsberg kasabasından anlatılmamış tanrısal güçlere sahip Tesseract adlı gizemli bir kalıntıyı çalmışlardır. Schmidt'in amacı Berlin'i düşürmek ve bununla beraber dünyayı ele geçirmektir.
Yönetmenliğini Bibo Bergeron'un üstlendiği animasyon, 3 boyutlu olarak çekildi. İngilizce dublaj kadrosunda Adam Goldberg, Jay Harrington, Catherine O'Hara, Danny Huston ve Vanessa Paradis gibi isimlerden güç aldı.
Joachim (Mathieu Amalric), Amerika’da yeni bir hayat kurmak uğruna her şeyi gerisinde bırakmıştır: çocuklarını, dostlarını ve düşmanlarını... Joachim, yıllar sonra, bir dizi gösteri için bürlesk striptizcilerle birlikte, ülkesine dönmüştür. Kızlar, kötü otellere ve parasızlığa rağmen ateşli performanslarını sunmaya devam etmektedir ta ki Paris’teki planladıkları son gösterileri iptal olana ve eski defterler açılana kadar...
1960'lı yılların başında, Beatles'ın gürlediği Londra'da 2. dünya savaşının izleri tamamen silinmekte ve özgürlük rüzgarları olabildiğince kuvvetli esmektedir. Akıllı ve alımlı bir genç kız olan Jenny, yakında "kadın olacak olmanın" heyecanını yaşamaktadır. Bu geçişin eşiğinde olan Jenny (Carey Mulligan); Londra'nın varoş kesimi Twickenham'daki odasında Juliette Greco şarkılarını söylemektedir. Acaba sınırsız özgür ve 'Gauloise' kokulu bir hayata kavuşabilecek midir? Jenny'nin aklından bunlar geçerken yağmurun kaldırımı ıslattığı tuhaf bir Londra sabahında Jenny'nin sıradan yaşamı pek tekin olmayan biri olan 30 yaşlarındaki David (Peter Sarsgaard)'in gelişiyle alt üst olacaktır. Parlak bir öğrenci olan Jenny, Oxford'da okuma hakkı kazanmakla, karizmatik ve kendinden yaşça büyük bir adamın baştan çıkarıcı teklifi arasında sıkışıp kalmıştır. Ayrıca eski kurtlardan David ile taze öğrenci Jenny'nin muamma dolu aşkı bir yol izleyecektir?
Sosyal Ağ filmi, tüm dünyada olduğu kadar Türkiye’de de bir fenomene dönüşmüş, milyonların sosyal paylaşım sitesi Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg ve arkadaşlarının hikayesini anlatıyor. Sosyal medya denince günümüzde akla gelen ilk uygulamalardan olan Facebook'un arkasında yatan gerçekler, oluşumunun öyküsü ve günümüz dünyasına sunduğu artı ve eksiler Mark Zuckerberg'in hikayesinden yola çıkılarak ele alınıyor.
Büyüyle örülmüş bir şaheser' sözleriyle övülen Amcam Önceki Hayatlarını Hatırlıyor, metafizik konuların yanı sıra ilkel inançlara ve yeniden doğuşa göndermeler yapsa da aslında şefkat hakkında. Altın Palmiye’yi kazanan bu ilk Tayland filmi, jüri başkanı Tim Burton’a göre 'güzel, tuhaf bir rüya gibi'.
Sevimli bir çocuk olan Pıtırcık'ın keyfi gayet yerindedir. Ancak birgün her şey değişir: Anne ve babasının konuşmalarından yeni bir kardeşi olacağını zanneden Pıtırcık paniğe kapılacaktır.
2012 yılı Akademi Ödülleri’nde En İyi Animasyon kategorisinde Oscar’a aday gösterilen filmin yönetmen koltuğunda ilk yönetmenlik denemeleriyle Jean-Loup Felicioli ve Alain Gagnol ikilisi bulunuyor.
Dünyanın en şansız deniz kaplumbağası Sammy, ilk görüşte aşık olduğu Shelly'e doyamadan onu kaybedecektir.
Nicolas Brault'un yazıp yönettiği Kanada yapımı film, César Ödülleri'nde 'en iyi animasyon' kategorisinde ödüle aday gösterilmiş, Montréal Film Festivali'nde ise 'en iyi kısa film' dalında ödülü kazanmıştır.
Genç bir kadın olan Nina (Natalie Portman), yetenekli bir balerindir. Eski bir balerin olan ve dans konusundaki hırsını kendisine aşılayan annesi ile New York’ta yaşayan Nina’nın yaşamı danstan ibarettir. Bale yönetmeni Thomas Leroy, sahneye koyduğu Kuğu Gölü Balesi’nin baş dansçısını yeni sezonda değiştirmeye karar vermiştir. Zarif, masum ve saf Beyaz Kuğu ile kötülüğün, şehvetin ve bilinmezliğin temsilcisi Siyah Kuğu'yu aynı anda canlandırabilecek bir balerin arayan yönetmenin ilk tercihi Nina olur. Ancak rolü almak için elinden geleni yapan Nina’nın karşısında güçlü bir rakibi vardır. Nina, Beyaz Kuğu rolü için harikalar yaratsa da genç kadının Siyah Kuğu performansı pek de başarılı değildir. Rakibi Lily ise Siyah Kuğu rolü için iyi bir performans sergilemektedir. Lily ve Nina arasındaki rekabet, çalışmalar boyunca ilginç bir dostluğa dönüşmüştür. Bu süreçte Nina, hayatının mahvolmasına neden olan karanlık tarafıyla yüzleşmeye başlayacaktır.
Toskana’da aşk sizce nasıl yaşanır? Film bu sorudan yola çıkarak aşk yuvası küçük oteller, kafelerde birbirinin gözüne bakan âşıkları odağına almıştır. Başroldeki adam, bir konferansa konuşmacı olarak katılan İngiliz bir yazar; kadın ise, Fransa’dan gelen bir sanat galerisi sahibi birisi. Film, işte bize herhangi bir zaman, herhangi bir yerde, herhangi birinin başına gelebilecek bir öyküyü anlatmaktadır.
Yönetmen Jon Favreau ve Oscar'a aday gösterilen Robert Downey Jr'ı tekrar bir araya getiren 'Iron Man 2' adlı yapım, seyircilere milyarder mucit Tony Stark ve arkadaşlarının macera dolu komedisi ile eğlenceli dakikalar geçirtiyor.
Geleneksel animasyon hayranlarının kayıtsız kalamayacağı bu yapım, Fransa klasik çizgi filminin eşsiz bir örneğidir. Sihirbaz, Le Tableau (Mutluluğa Boya Beni) benzeri, geleneksel çizgi film tarzında sinemaya aktarılan animasyon filmidir.
Filmde ikisi de sıradan hayatlar sürdüren ve Fransa’da ikamet eden Osman (Sotigui Kouyate) ile İngiliz Channel Adaları’nda oturan Elizabeth’in (Brenda Blethyn) öyküsünü anlatmaktadır. Osman’ın oğlu da Elizabeth’in kızı da Londra’da öğrencidir. 7 Temmuz 2005 tarihinde Londra’da bombalar patladığında çocuklarından haber alamazlar ve onları bulmak üzere bu şehre doğru yola çıkarlar. Dini inançları farklı olsa da çocuklarını bulma ümitleri ve birbirlerine verdikleri destek, onları birbirlerine yakınlaştıracaktır.
2012 filmi, dünyanın sonunu getiren küresel bir felaketin ardından, kurtulanların kahraman gibi mücadelelerini anlatan destansı bir macera filmdir. Film, bir solukta izlenebilecek, izlerken düşündürecek sarsıcı sahneler de barındırmaktadır.