Fransızca
Agnès Varda tarafından yazılan ve yönetilen Yaratıklar filmi, yeni bir şehre taşınan ve bir araba kazası geçiren bir çiftin hikayesini anlatmaktadır.
Yönetmenliğini John Frankenheimer’ın üstlendiği yapımın senaryosunu Robert Alan Aurthur kaleme almıştır. Filmin başrollerinde James Garner, Eva Marie Saint ve Yves Montand yer alıyor.
Film 1965 yılının Paris'inde geçmektedir. Bir tüketim toplumunda büyüyen gençlerin, "Marx ve Coca-Cola" çocuklarının yaşam tarzlarını konu edinmiştir.
Bardot ve Moreau, ikisinin de adı Maria olan ve 20. yüzyılın başlarında tanışıp birlikte birer devrimciye dönüşen iki kadını canlandırmışlardır.
Genç Fransız aktör François Combe (Maurice Ronet), karısı onu terk edince bir televizyon şirketinde çalışmak üzere New York'a taşınır. Bir akşam, bir barda çekici bir genç kadın olan Kay Larsi (Annie Girardot) ile tanışır.
Özel bir dedektif olan 003 kod numaralı Lemmy Caution, özel görevler zincirini tamamlamak için başka bir gezegene, Alphaville'ye gönderilir.
Belçika'lı çizer Herge’nin dünyaca ünlü çizgi roman karakteri Tenten’den beyaz perdeye uyarlanan sinema serisinin 2. filmi olan eser, ilk filmde olduğu gibi çizgi roman serisindeki olaylardan bağımsız bir şekilde ilerlemektedir.
Fransız sinemasının önde gelen yönetmenlerinden biri olan Philippe de Broca'nın yönettiği Rio Macerası (L'Homme de Rio), mizahi açıdan oldukça tatmin edici bir iş ortaya çıkarmıştır. Filmin yapımında gayriresmî olarak ünlü Belçikalı çizgi romancı Hergé'nin yarattığı Tenten (Tintin)'in maceralarından esinlenilmiştir. Özellikle de filmin Tenten'in "Kırık Kulak" (The Broken Ear) adlı macerasının serbest bir uyarlaması olduğu söylenmektedir. Ayrıca filmin özgün senaryosu 1965 yılında Oscar'a aday gösterilmiştir.
François Truffaut’ya Cannes’da Altın Palmiye adaylığı getiren bu etkileyici Yumuşak Ten adlı dram filmi, başarlı karakter analizleri ve durum tahlilleri ile bunları çarpıcı bir dille sunan oyunculuklarla örülmüştür. Truffaut’nun en etkileyici filmlerinden biridir.
Fransız sinemasının en büyük dehalarından biri olan Jean-Luc Godard'ın en önemli eserlerinden biri olan Çete (Bande à Part) filmi, başta Quentin Tarantino olmak üzere birçok yönetmeni derinden etkilemiştir.
Hélène, üvey oğlu Bernard’la paylaştığı dairesinde antikalar satarak geçimini sağlayan dul bir kadındır. Bernard, Cezayir’de savaşta bir asker olarak hizmet verirken Muriel isimli genç bir kadının işkenceyle ölümüne tanık olmuştur ve bu yüzden acı çekmektedir. Film, Alain Resnais’nin en güçlü klasiklerinden biridir.
Büyük Firar filminde 2. Dünya Savaşı esnasında yüksek güvenlikli bir kampta esir tutulan bir grup savaş esiri, Almanlar tarafından büyük bir titizlikle gözlenmektedir. Alman askerleri bu kamptan çıkmalarının imkansız olduğunu defalarca belirtseler de bir İngiliz asker, hendek kazıcısı ve usta bir hırsızdan oluşan ekip sınırları zorlayarak imkansızı gerçekleştirmeye çalışacaklardır. Ancak sorun sadece kamptan çıkmış olabilmek değildir. Dışarıdaki dünyada onları bekleyen çeşitli sorunlar da bulunmaktadır.
Cannes'dan En İyi Film Ödülü'yle dönen 'Cherbourg Şemsiyeleri', bir şemsiye dükkanının sahibi olan üvey annesiyle birlikte yaşayan genç bir kadının öyküsünü anlatıyor.
Nefret filmi, Jean-Luc Godard'ın efsaneler arasına girmiş, Alberto Moravia'nın "Il Disprezzo" adlı romanından sinemaya uyarlanmıştır. Başrollerde ise Brigitte Bardot, Jack Palance ve Michel Piccoli yer almıştır.
Shakespeare'in Hamlet isimli oyunundan uyarlanan filmde Claude Chabrol, yönetmen koltuğunda oturuyor. Filmde Claudia Lesurf karakterini Alida Valli, Yvan Lesurf karakterini ise André Jocelyn canlandırırken Claude Cerval, Adrien karakterine can veriyor.
Kendisini sevmeyen sıkıcı bir adamla evliliğinden mutsuz olan bir kadın, ilacın dozunu yavaş yavaş artırarak kocasından kurtulmayı planlamaktadır.
Batan Güneş filmi, 1962 yılında Cannes Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü almıştır. Monica Vitti, Alain Delon ve Francisco Rabal gibi üç dev oyuncuyu bir araya getiren filmin yönetmeni usta yönetmen Michelangelo Antonioni'dir.
Bir İngiliz ajanı, Jamaika'da Dr. No ile ilgili bilgi toplarken bir cinayete kurban gider. James Bond, kısa süre sonra olayı araştırmak için görevlendirilir.
En Uzun Gün filminin yönetmenliğini Ken Annakin, Bernhard Wicki ve Andrew Marton’ın paylaştığı filmin başrollerinde Sean Connery, Henry Fonda, John Wayne, Richard Burton, Robert Wagner gibi dönemin en ünlü oyuncuları yer almıştır.