Uzun metrajlı film
6. uzun metrajlı bu film ve 1966-1969 Star Trek TV dizisinin devamı niteliğindedir. Uzay Yolu VI filmi, 1991 senesinde En İyi Makyaj ve En İyi Ses Efekt Montajı dallarında Oscar’a aday gösterilmiştir.
Çılgına dönmüş bir adam, ünlü DJ Jack Lucas'ın söylediklerinin yanlış anlaşılması sonucu, ünlü bir New York barında katliam yapar. Jack tavrı nedeniyle bu kişiyi galeyana getirerek hayatının hatasını yapmıştır. Yaklaşık üç yıl sonra amaçsız bir alkoliğe dönüşen Jack, bu kanlı olayda karısının ölümüne tanık olup akıl sağlığını kaybeden bir adam olan Parry (Robin Williams) ile tanışır. Aralarında gelişen yakınlık tam bir dostluk hikayesine dönüşecektir.
Portland’ta geçen filmin hikayesi, sokaklarda yaşayan iki erkek fahişenin hayatlarına ve aralarındaki ilişkiye odaklanmıştır. Mike (River Phoenix); ailesi tarafından terkedilmiş, hayatı sokaklarda geçen sessiz bir gençtir. Aynı zamanda da narkolepsi hastasıdır. Öte yandan Scott (Keanu Reeves) ise, kendini erkeklere ve kadınlara satmasına rağmen heteroseksüel olduğu konusunda ısrar eden, varlıklı bir ailenin oğludur. Onun için fahişelik, geçinmek için para kazanmak zorunda olan Mike’ın aksine sadece keyfi bir şeydir. Gizliden gizliye Scott’tan hoşlanan Mike, annesini bulmayı kafasına koymuştur. Onu bulmak için Idaho’ya oradan da İtalya’ya giden ikilinin bu yolculuk sonrası hayatları tümden değişecektir.
Tom (128938), küçükken sorunlu bir ailede büyümüş ve evin ortanca çocuğudur. Evliliği kötü gitmektedir. Kız kardeşi’nin intihar girişiminden sonra kız kardeşini tekrar hayata bağlayabilmek için onun psikoloğuyla konuşmaya karar verir. Kız kardeşinin psikoloğu Susan ise mesleğinde başarılı olmasına rağmen mutsuz bir evliliği olan bunun yanısıra çocuğunu bile dinleyemeyen bir annedir. Susan ile Tom’un arasında beklenmedik bir anda aşk başlayacaktır. Ve ikisi için de hayat daha güzel bir hal alacaktır.
Ruan Ling-yu, Çin sinemasının ilk film yıldızlarından biriydi. 16 yaşına geldiğinde epey geniş çevrelerce tanınan bir aktris olarak nam saldı. Ancak özel hayatının sürekli gündeme gelmesi, ayrıldığı eşiyle ilgili yaşadığı sorunlar ve medyanın sürekli hakkında skandal içerikli haberler yapması genç aktrisi bunalıma soktu. 25 yaşında intiharla noktaladığı yaşamı, filmlerinden parçalarla ve beraber çalıştığı ekibin görüntüleriyle bu filmde hayat bulmuştur.
Amerikan başkanı Kennedy'nin tartışmalı suiskasti sonrasında onlarca sanık belirlenmiş ve bir çok komplo teorisi öne sürülmüştür. Ancak gerçek bir türlü açığa çıkamamaktadır. Süiskastın ardından ortaya çıkan Lee Harvey Oswald, cinayeti tek başına kendisinin işlediği üzerine ısrar etse de arka planda farklı gerçek ve olasılıklar bulunmaktadır. Medya ve adalet bu olasılıkları değerlendirirken insanlar da olayın bir türlü sonuçlanmaması sebebiyle hayal kırıklığına uğramaktadır. Mahkemenin vardığı sonuca ikna olmayan bölge savcısı Jim Garrison (Kevin Costner), olayın ardında yatan gerçekleri ortaya çıkarmaya kararlıdır.
Veronika Polonya’da yaşarken Veronique Paris’tedir. Birbirinden haberleri bile olmayan bu iki insan, bir şekilde birbirlerinin hayatlarını değiştireceklerdir. Veronika bir müzik okulunu girmiştir. Ancak ilk performansını sergilerken yaşamını yitirmiştir. Veronique’nın hayatı da işte bu noktadan sonra değişmeye başlayacaktır. Çünkü aniden şarkıcı olmaya karar verecektir.
Ninja Kaplumbağalar'ın ezeli düşmanı Shredder, mutant ordu yaratmanın bir yolunu bulmuştur. İlk filmin aksine Ninja Kaplumbağalar’ın kendilerine özgü silahlarını kullandıklarına daha az tanık olduğumuz bu devam filminin diğerine göre daha dengeli şiddet sahneleri içerdiğini söylemek mümkün.
Büyük usta Martin Scorsese’nin başyapıtlarından biri olan gerçek bir hikayeden uyarlanan Goodfellas filmi, 1991 yılında 6 dalda Oscar’a aday gösterilmiş, en iyi yardımcı erkek oyuncu dalında Joe Pesci’ye ödül kazandırmıştı.
Kevin Costner, ilk yönetmenlik denemesinde az görülen bir başarıya imza atarak 12 dalda aday olduğu Oscar ödüllerini, en önemlileri de dahil olmak üzere kazanmıştı.
İşçi olarak çalışan bir adam, hayalinde Mars gezegenine sanal yolculuklar yaparken umulmadık bir takım olaylar yaşayacaktır. Bu durum onu gerçekte de söz konusu gezegene gitmek yönünde zorlayacaktır. Gerçeğe Çağrı filmi, bilim kurgu yazarı Philip K. Dick’in kısa hikayesinden sinemaya uyarlanmıştır. Film oyuncuları arasında Arnold Schwarzenegger, Sharon Stone, Michael Ironside ve Ronny Cox bulunmaktadır.
Av 2 (Predator 2) filminin konusu ilk filmin senaryosuna göre çok farklıdır. İlk filmde, Avusturya'dan Hollywood'a transfer olan ünlü oyuncu Schwarzenegger'in katkı sağladığı ve çok başarılı kabul edilen Predator'un devam filmine bu sefer Danny Glover farklı bir tat katıyor. Glover, bu filmde uyuşturucuya karşı amansız bir mücadele veren Teğmen Harrigan rolünü canlandırıyor.
Son derece varlıklı bir işadamı olan Edward (Richard Gere), gösterişli olmasına rağmen sahte şeylerle çevrilmiş hayatından oldukça sıkılmıştır. Kendisini sokaklara attığı bir sırada Vivian (Julia Roberts) isimli oldukça çekici bir sosyetik hayat kadınına rastlar ve o geceyi birlikte geçirirler. Bu sırada ilginç bir karar alırlar. Bir hafta boyunca birlikte olup sevgili gibi yaşayacaklar, bir haftanın ardından da yollarını ayıracaklardır. Bu süreç boyunca ikisinin hayatlarında da büyük duygu değişimleri olur.
Bazen bir uzuv insanın kaderini tam anlamıyla değiştirme gücüne sahip olabilmektedir. Cryano de Bergerac (Gérard Depardieu), son derece cesur ve romantik bir silahşördür. Şiirle iç içe duruşu ile göz kamaştırıcı bir tiptir aslında ancak onun tüm kadınların kalbini çalabilmesine engel bir burnu vardır. O burun o kadar büyüktür ki her şeyi gölgeye düşürmektedir. Cyrano’nun hayallerini süsleyen genç ve güzel Roxanne, birliğe yeni katılan yakışıklı çömez Christian’ın da fazlası ile hoşuna gitmektedir. Cyrano, kendisine çare olamayacağına inandığı için Christian için bir iyilik yapar ve Roxanne’i kazanması için onun yerine şiirler yazar. Bu şiirlerle Christian’a aşık olan Roxanne, gerçeği bilse herkes için hayat bambaşka olabilecektir.
Sunny von Bülow (Glenn Close) adında son derece varlıklı bir kadının çocukları, üvey babaları Claus von Bülow'u (Jeremy Irons) annelerini öldürmek istediği gerekçesiyle dava ederler. Claus ağır suçlamaların tam ortasında kalmış; tüm prestijine bir anda gölge düşmüştür. Elinden gelen tek şey tanınmış bir hukuk profesörü olan Alan Dershowitz'i tutmak ve kendini son derece yıpratıcı bir davanın ortasına dalmaktadır.
Geleceğe Dönüş 2 filmi ile birlikte ortaya çıkan bu son film, teknik kadro ve oyuncularda bir değişiklik gereği olmaksızın üçlemeyi güzel bir sonla bitiriyor. Serinin bu son yapımı, öncekileri kadar şaşırtıcı olmasa da yine de ortaya keyifli bir yapım çıkmıştır.
44 numaralı Ay'daki uzak mekikleri tek tek açlınmaya başlamıştır. Bunun üzerine dünyadan bir dedektif (Michale Pare) olayı araştırmak üzere oraya gönderilir.
Georges, Amerika’da kendisine bir iş teklif edilen bir Fransızdır. Ancak bu işi alabilmek için bir anlaşma yapmak durumundadır. Yeşil kart sahibi olması için bir Amerikalı ile evlenmesi gerekmektedir. Brontë Parrish, bir bahçe uzmanıdır. Onun en büyük hayali büyük ve serası olan bir eve taşınmaktır. Tam aradığı evi bulduğu sırada evin bekarlara verilmediğini öğrenmiştir. Bunun üzerine Fransız Georges ile sahte bir evlilik yapmayı kabul eder. Göçmen bürosu sık eleyip ince dokumaktadır. Bu sırada Georges, Brontë’nin yeni evine taşınmış ve imtahanı geçene kadar birbirlerini yakından tanımaya başlamışlardır. Ancak dıştan bakıldığında uyumsuz bir çift olarak gözükmektedirler. Acaba bu durum böyle mi devam edecektir.
Paul Sheldon (James Caan), kolay okunan popüler romanlar yazmaktadır. Artık kariyerinde bir dönüm noktasında olduğunu hissetmektedir. Seri maceralarını yazdığı karakteri Misery Chastain’i öldürüp seriyi bitirir. Paul, taşrada geçirdiği bir araba kazasından yaralı kurtulmuştur. Onu bulup evinde bakmaya başlayan Annie Wilkes (Kathy Bates), şans eseri Paul’un sadık okurlarından biridir ve kahramanı Misery Chastain’in de sıkı bir hayranıdır. Son kitabı okuyup Misery’nin ölümüyle şoke olan kadın öfkeye kapılır ve Paul’u ayağından feci şekilde yaralayarak onu yatağa hapseder. Hem bölge şerifi hem de menajeri umutsuzca Paul’ü ararken o, bekçisi Annie’ye özel bir Misery macerası daha yazmak zorundadır.
Vietnam Üçlemesi'nin ikinci filmi olan Born On The Fourth Of July'da sıcak savaş sahnelerine fazla yer vermeyen Oliver Stone, bu kez de savaşın insan üzerindeki olumsuz etkilerini göstererek muhalif tavrını ortaya koyuyor. Film 1989 yılında, 8 dalda Oscar’a aday gösterilip yönetim ve montaj dallarında ödüle layık görülmüştü. Ayrıca Tom Cruise, Ron Kovic rolü sayesinde ilk defa Oscar’a aday olmuş ancak ödülü My Left Foot filmindeki Daniel Day-Lewis’e kaptırmıştı.
Morgan Freeman ve Dan Aykroyd’un Oscar’a aday olmalarının yanı sıra film, en iyi film dahil 4 dalda Oscar kazandı. Ayrıca Jessica Tandy’e en iyi kadın oyuncu ödülünü getiren Bayan Daisy’nin Şoförü, emektar oyuncuya 'Oscar kazanan en yaşlı oyuncu' ünvanını da kazandırmıştı.
Yönetmenliğini Hsiao-Hsien Hou'nun üstlendiği filmin kadrosunda Tony Leung Chiu Wai, Hsin Shu-fen, Sung Young Chen ve Jack Kao yer alıyor.