Siyah beyaz
2. Dünya Savaşı üzerine yapılmış en gerçekçi filmlerden biri olan yapım, savaşın kendisinden ziyade askerler ve askerlerin sosyal yaşantıları üzerinde bıraktığı izlere ve sivil hayata karşı yabancılaşmalarına odaklanıyor. Usta yönetmen William Wyler tarafından yönetilen film, En İyi Film ve En İyi Yönetmen dahil olmak üzere 7 dalda Oscar ödülü kazanmıştır.
Kara film tarzının en etkileyici yapıtlarından biri olan Derin Uyku (The Big Sleep) adlı yapım, aynı adlı romandan usta yönetmen Howard Hawks tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
Sinemanın dahi yönetmenlerinden Alfred Hitchcock'un en önemli yapıtlarından biri olan Aşktan da Üstün (Notorious) filminnin başrollerinde Cary Grant ve sinema tarihinin en güzel kadınlarından Ingrid Bergman yer alıyor.
Kasaba şerifi ile alkolik doktorun arası, melez bir kız yüzünden açılmıştır. Usta sinemacı John Ford'un yönetmen koltuğunda oturduğu filmin başrollerde Henry Fonda, Linda Darnell ve Victor Mature yer alıyor.
1800'lü yılların klasiği olarak anılan aynı adlı romandan uyarlanan Büyük Umutlar filmi, daha önceki uyarlamalara kıyasla oldukça beğeni toplamıştır.
Bir gece küçük bir kasabaya ikisi de kiralık katil olan yabancılar gelir. Aslında birilerini aramaktadırlar.
Frank Chambers, yaşamını otostop çekerek sürdüren evsiz bir adamdır. Frank'in yolu bu defa Kaliforniya'da kamyoncuların durağı olan Twin Oaks barına düşer.
Bir Frank Capra başyapıtı olan "Şahane Hayat" (It's a Wonderful Life) filmi, dünyanın en güzel filmlerinden biridir. Her izleyenin kendisini iyi hissettiği yapım, verdiği pozitif duygular nedeniyle her yılbaşı gecesi Amerikan televizyonlarında sıklıkla gösterilmektedir. Kesinlikle izlenmesi gereken eserlerden biridir.
2. Dünya Savaşı sonrası Franz Kindler, aranan bir savaş suçlusudur. Çünkü toplama kamplarının fikir babalarından ve gaz odalarının hayata geçirilmesinden sorumludur.
John savaşa gitmek için ayrılırken Elizabeth ve John vedalaşırlar. Savaş sona erdiğinde Elizabeth, John'un savaşta öldürüldüğüne dair bir telgraf alır. Ve Larry'de teselli bulup evlenir.
Don Birnam (Ray Milland), boşluklarla dolu yaşamında eksiklikleri tamamlamak için kronik bir alkolik haline gelmiştir. İçki ona bir şekilde yaşıyormuş hissiyatını vermektedir.
Gerilim filmi deyince akla ilk gelen yönetmenlerden biri olan Alfred Hitchcock "Öldüren Hatıralar" filminde Sigmund Freud'un psikanaliz teorileriyle bir cinayet çözümlemesi yapıyor. Hitchcock'un düş sekansları için dünyaca ünlü ressam Salvador Dali'yle çalıştığı film, göreve yeni atanan müdürünü bekleyen bir akıl hastanesinde başlıyor.
Ernest Hemingway'in aynı isimli romanından uyarlanan filmin yönetmenliğini Howard Hawks yapmıştır. Filmin başrollerini ise unutulmaz çift Humphrey Bogart ve Lauren Bacall paylaşıyor.
Farklı korku hikayelerinin anlatıldığı ve 4 farklı yönetmenin çektiği Ölüm Gecesi (Dead of Night), oldukça farklı konusuyla ve seyirciyi şaşırtan anlatımıyla en başarılı İngiliz korku filmlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Orta yaşlarına gelmiş bir ev kadını olan Laura Jesson’un en büyük eğlencesi, Milford’da alışveriş yapıp sinemaya gittiği yolculuklardır. Bu yolculukların birinde Doktor Alec Harvey ile tanışır.
İtalyan Yeni Gerçekçilik akımının kurucusu olan ve sinemaya savaş yıllarında başlayan Roberto Rossellini'nin "Roma, Açık Şehir" filmi, yönetmenin savaş üçlemesinin ilk filmidir.
1827 senesinde güzel Garance, pandomim sanatçısı Debureau, oyunculuk yapan Frédérick ve anarşist ruhlu Lacenaire bir araya gelirler.
Varlıklı bir ailede büyüyen genç bir kadın olan Joan Webster, daima istediği şekilde bir hayat süren özgür ruhlu bir kişidir. Joan, zengin Robert Bellinger ile evlendirilecektir. Nişanlısını göremek için yola çıkar.
Mildred Pierce; dönemin tipik sıradan kadın portresini yansıtmaktadır. Kendisini aldatan kocası, kısa bir süre önce kendisini terketmiştir.
Coğrafik açıdan savaşılması zor bir tepede yer alan İtalya'nın küçük kasabası San Pietro, 2. Dünya Savaşı esnasında Alman ordusunun ilerlemesinin önlenmesi için Amerikalılar tarafından denetim altına alınır. San Pietro Savaşı'nın özelinde, savaşın kaos ve dehşetini bizzat çatışanların gözünden yansıtan belgesel türündeki filmin yönetmeni John Huston.
Piyanist olan Al Roberts, sevgilisi Sue Harvey'in de şarkıcı olarak çalıştığı New York'ta bir gece kulübünde piyano çalmaktadır. Bir gün Sue, şansını Hollywood'ta denemek istediğini söyler. Bunun için Los Angeles'a taşınmaya karar verir. Ancak başlarda çok kötü günler geçirecektir.
Genç rahip Peder O`Malley (Bing Crosby) eski bir kilisede cemaate katılmak için gelince ortalık karışır.
Başarılı oyuncu Cary Grant ve ona eşlik eden müthiş bir oyuncu kadrosu Joseph Kesselring’in 1941 tarihli Brodway oyunundan Frank Capra’nın uyarladığı bu komedi klasiğinde bir araya geliyor.