İngilizce
Nicholas McCarthy'nin 2012'de yönettiği korku ve gerilim filmi Ruh (The Pact) serisinin 2. filminin yönetmenliğini bu defa Dallas Richard Hallam ve Patrick Horvath ikilisi üstleniyor. Karşımıza ilk filmden çok farklı bir yapım karşımıza çıkmış.
Mune: Ay Koruyucusu filmi, Benoît Philippon ve Alexandre Heboyan tarafından yönetildi ve Jérôme Fansten ve Benoît Philippon tarafından yazıldı.
Heavenly Sword filmi, Sony ve Ninja Theory şirketleri tarafından geliştirilen aynı isimli 2007 video oyununu temel alarak perdeye aktarılmıştır.
Ayılar filmi, Alaska kıyı dağlarında yaşayan kahverengi ayı ailesinin yaşamını anlatan, 2014 tarihli belgesel yapımdır.
Abel Ferrara'nın bu filmi, 1975 yılında hayatını kaybeden usta yönetmen Pier Paolo Pasolini'nin son günlerini ve ardında şüphe yaratan ölümünü sinema perdesine taşıyor. Yönetmen Abel Ferrara, bu çok yönlü sanat adamının son günlerini siyaset ve sinema tarihini harmanlayarak ele alıyor. Oyuncu kadrosunda Willem Dafoe'ye Maria de Medeiros, Riccardo Scamarcio ve Giada Colagrande gibi isimler eşlik ediyor.
Dr. Will Caster (Johnny Depp), büyük buluşlara imza atmış, şimdilerde ise önemli bir yapay zeka projesini yürüten bir bilim insanıdır. Yapmış olduğu çalışmalar, teknoloji karşıtı birtakım radikal grupların tepkisini çekmektedir. Sonrasında terörist grubun saldırısı nedeniyle Dr. Caster yaşamını yitirir. Yönetmen koltuğunda Wally Pfister'ın oturduğu filmin senaristilğini Jack Paglen üstlenmiştir. Başrolde ise bu tarz türde görmeye alışık olmadığımız bir isim olarak Johnny Depp yer alıyor.
Sıradan bir genç kadın olan Lucy, bir kaç kez beraber takıldığı Richard yüzünden kendini bir anda en azılı uyuşturucu şebekelerinin birinin içine düşmüş bulur. Vücudunun içine kurye olması için yerleştirilen yeni bir tür sentetik uyuşturucu yanlışlıkla kanına karışarak ona insanüstü yetenekler kazandırmaya başlar. Dünyaca ünlü Fransız yönetmen Luc Besson'un hem senaryosunu yazdığı hem de yönetmenliğini yaptığı filmin başrolünde Scarlett Johansson yer alıyor.
Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti filminde genleri değiştirilmiş, isyancı maymun Sezar'ın kaçışının üzerinden 10 yıl geçmiştir. Hayatta kalmayı başarmış insanlar, enerji sorunlarını çözebilmek için ormanın içinden geçerek hidroelektrik santraline gitmektedirler. Bu sırada Sezar'ın maymun ordusuyla karşı karşıya gelirler. Yönetmenliğini Matt Reeves'ın üstlendiği filmin senaryosu ise Rick Jaffa ve Amanda Silver'a ait. Başrol Andy Serkis'in yanı sıra bu filmin kadrosunda Jason Clarke, Gary Oldman, Keri Russell, Toby Kebbell, Kodi Smit-McPhee, Enrique Murciano, Kirk Acevedo, Karin Konoval ve Judy Greer yer alıyor.
Gelecekte Mimics adlı uzaylı ırkı, dünya kentlerine saldırıya geçmiştir. Teknolojik olarak ileri olmalarının yanısıra telepatik olarak bu uzaylı ırkı birbiriyle iletişim halindedir. Savaş tecrübesi olmayan Binbaşı Bill Cage (Tom Cruise), uzaylı ırkla olan savaşa savaşçı insan toplayabilmesi için askeri birliğe katılır. Ancak savaşın tam ortasında olacağından habersizdir. Savaşın ilk günü ölür. Ancak uzaylı ırkın kanı ona bulaşmıştır. Tekrar dirilip ilk güne geri döner. Sürekli ölüp yeniden dirilerek başa döndüğü bir kısır döngüdür bu. Başrollerini Tom Cruise, Emily Blunt ve Charlotte Riley'nin paylaştığı filmin yönetmenliğini Doug Liman yapmıştır.
Sentinel'ler tarafından avlanıp öldürüldükleri için nesilleri tükenmenin eşiğine gelen Mutantlar, soylarının tükenmemesi için zamanda yolculuk yapmak zorundadırlar. Trask Industries firmasının ürettiği Sentinel'lerin yapım aşamasına engel olabilecekler midir? 7. X-Men filminde seriden tanıdığımız karakterlere ek olarak Magneto'nun gençlik yıllarını Michael Fassbender canlandırmıştır. James McAvoy'u da Charles Xavier'in genç hali olarak izliyoruz. Filmin yönetmenliğini ise yine Bryan Singer yapmıştır.
Milyonlarca insan bir anda ortadan kaybolunca geride kalanlar için kaos başlamıştır. Bir pilot ve gazeteci bir araya gelerek bu garip olayı araştırmaya başlarlar. Yönetmen koltuğunda Vic Armstrong’un oturduğu filmin senaryosunu Jerry B. Jenkins ve Tim LaHaye’nin romanından Paul Lalonde ve John Patus perdeye uyarlamıştır. Aksiyon türündeki filmin oyuncu kadrosunda ise Nicolas Cage, Nicky Whelan ve Chad Michael Murray yer almıştır.
İleri gelen bir teknoloji şirketinde çalışan bir yazılımcı olan Caleb, şirket patronunun yerleşkesinde bir haftalık tatil kazanır. Orada, yeni bir yapay zekayı test etmekle görevlendirilmiştir. Yönetmenliğini ve senaristliğini Alex Garland'ın üstlendiği bilim kurgu filminin başrollerinde Oscar Isaac, Domhnall Gleeson ve Alicia Vikander yer almıştır. Ex Machina, "insanlık sonrası fütüristik şok filmi" ve ileriyi gören bir bilim kurgu olarak şimdiden kült filmler arasına girmeyi başarmıştır.
Kayran, büyük ve etrafı taş duvarlarla çevrili bir alandır. Thomas, Kayran'a bırakıldığında diğer erkek çocuklar gibi adı dışında hiçbir şey hatırlamamaktadır. Kayran'daki Thomas dışında herkes oradan çıkmanın imkânsız olduğunu düşünmektedir. Thomas çıkış yolunu bulabileceğini düşünmektedir. Ancak bunun için zihninin derinlerindeki sırları çözmesi gerekmektedir. Yönetmenliğini ve senaristliğini görsel efekt alanındaki tecrübeyile bilinen Wes Ball’un yaptığı filmin genç oyuncu kadrosu ise Dylan O'Brien, Aml Ameen, Will Poulter, Kaya Scodelario, Thomas Brodie-Sangster, Ki Hong Lee, Jacob Latimore, Blake Cooper gibi pek çok isimden oluşmaktadır.
Robot teknolojisinin önde gelen tedarikçilerinden biri haline gelen OmniCorp adlı şirket, dünya çapında büyük gelirler elde etmiştir. İdealist polis memuru Alex Murphy (Joel Kinnaman), zorlu görevlerinden birinde ağır yaralanır. OmniCorp şirketinde ise yarı insan yarı robot bir teknoloji geliştirilmektedir. Ağır yaralı Murphy, şirketin ilk deneği olacaktır. RoboCop filminin yönetmenliğini José Padilha yaparken, başrollerini Joel Kinnaman, Douglas Urbanski, Abbie Cornish ve Gary Oldman paylaşıyor.
Kader (Predestination) filmi, zamanda yolculuk ederek olası olayların önüne geçmeye ya da suçluları yakalamaya çalışan bir zamansal ajanın hikayesini konu edinmiştir. Önceki filmlerinde olduğu gibi yine ünlü aktör Ethan Hawke ile birlikte çalışan Spierig Kardeşler bu defa Tetikçiler (Looper) ile Azınlık Raporu (Minority Report) filmlerinin karması olacak şekilde bir bilim kurgu - gerilim çeşitlemesine imza atmayı başarıyorlar!
Moleküler biyolog Ian Gray (Michael Pitt) ve laboratuvarda birlikte çalıştığı arkadaşları Karen ve Kenny, insan gözünün evrimine dair bir araştırma yapmaktadırlar. Senaristliğini ve yönetmenliğini Mike Cahill'in üstlendiği filmin başrolünde Michael Pitt yer almıştır.
Filipinler'de belirlenemeyen dev yaratıklara ait kalıntılar bulunmuştur. Bu keşiften çok kısa bir süre sonra, Japonya'da nükleer santralde bir felaket meydana gelmiştir. Filmin senaryo ekibinde David Callaham ('The Expendables'), David S. Goyer ('The Man of Steel'), Max Borenstein ('Seventh Son') ve Frank Darabont ('The Walking Dead') bulunurken yönetmenliğini, Monsters filmiyle tanıdığımız Gareth Edwards üstleniyor.
Jude ve Mina, New York City'deki bir restoranda şans eseri karşılaşıp ilk görüşte birbirlerine aşık olan bir çifttir. İlişkilerinin bundan sonraki aşamaları da fazlasıyla hızlı bir şekilde gerçekleşir. Çok kısa bir süre içerisinde evlenen çift heyecanla ilk bebeklerinin doğumunu beklemeye koyulur. Mina hamileliğinin ilk aşamalarında bir medyuma gider ve medyum bebeğinin paranormal güçlere sahip özel bir çocuk olacağını söyler. Duyduklarının etkisinden kurtulamayan Mina, bebeğinin doğumuyla iyiden iyiye tuhaflaşmaya başlar. Çocuğu yetiştirme yöntemleri konusunda anlaşamayan çifti zorlu günler beklemektedir.
Alice Howland, Columbia Üniversitesi'nde ünlü bir dilbilim profesörü olarak görev yapmaktadır. Fakat bir gün doktor muayenesinde kendisine Alzheimer'ın başlangıç evresinde olduğu teşhisi konur. Alice'in hayatı artık değişmiştir. Geçirdiği hastalık, eşi ve üç çocuğuyla birlikte sürdüğü hayata yeni bir gözle bakmasını sağlayacaktır. İnsan ilişkilerini sorgularken öte yandan da en genç kızıyla olan ilişkisiyle de onu yeniden kazanmak için mücadele verir. Alice, uzmanlaştığı bölüm gereği hayatı boyunca yeni şeyler öğrenmektedir ve bu yüzden hastalığını başta kabullenmek istemez. Manhattan sokaklarında kayboluşuyla durumu kavramaya başlayan Alice, zamanla Alzheimer'la mücadele etmenin yollarını arayacaktır.
Agatha Weiss, kadife eldivenler takan garip görünüşlü bir kızdır. Los Angeles’a twitter üzerinden tanıştığı bir menajer ile tanışmak için gelmiştir. Orta yaş bunalımındaki Havana Segrand (Julianne Moore), annesinin hikayesinin anlatıldığı bir filmde istediği rolü kapmak için sıra dışı tekniklerle çok çalışan bir oyuncudur. Şöhretin şımarttığı çocuk oyuncu Benjie Weiss’in babası Dr. Stafford Weiss ve annesi Christina Weiss ise şöhretler camiasında tüm sertliği ile yıkılmadan duran bir aile tablosu çizmektedirler. Limuzin şoförlüğü yapan Jerome Fontana’nın asıl arzusu ise kendi yazdığı senaryoları okutabilmektir. Hollywood’un ışıltılı görünen acımasız ve aldatıcı dünyası bu insanların kesişme noktasıdır.
Her Şeyin Teorisi filmi, modern bilim ve teknoloji tarihini değiştiren İngiliz fizikçi ve teorisyen Stephen Hawking'in hayatını ve karısı Jane Hawking ile olan ilişkisini, üniversite döneminden itibaren ele almıştır. Stephen Hawking, Cambridge Üniversitesi'nin dehasıyla dikkat çeken bir öğrencisiyken 1965 ve 1991 yılları arasında evli kalacağı Jane Wilde ile tanışır. İkisinin mutlu birlikteliği, Hawking'e henüz 21 yaşındayken teşhisi konulan hastalıkla başka bir boyut kazanacaktır. Tüm olasılıklara meydan okuyan çift, evlenip çocuk sahibi de olurlar. Yıllar Hawking'in hastalığını daha da şiddetlendirmiş ve sonunda ilişkilerinin sınırlarını zorlayan bir noktaya sürüklemiştir.
Gerçek olaylardan yola çıkılarak perdeye uyarlanan Foxcatcher Takımı filmi, eksantrik bir milyoner olan John du Pont (Steve Carell) ve iki şampiyon güreşçi olarak ünlenene Mark (Channing Tatum) ve Dave Schultz (Mark Ruffalo) kardeşler arasındaki trajik ilişkinin karanlık ve büyüleyici öyküsünü anlatmaktadır. Altın Madalya sahibi genç güreşçi Mark Schultz, 1988 Seul Olimpiyatları için bir ekip oluşturmak için zengin varis olan John du Pont tarafından son drece görkemli olan Pont mülküne davet edilir. Shultz, nihayet saygın kardeşi Dave’in egemenliğininden kurtulup dışarı adım atabilmek umuduyla, bu eşi bulunmaz fırsata gözü kapalı evet diyecektir. Gizli ihtiyaçları doğrultusunda aradığı motivasyonu elde eden John du Pont, dünya standardında bir güreş takımını oluşturarak hem annesinin hem de etrafındaki diğer insanlara kendisini ispat etmeyi amaçlamaktadır.
The Hobbit üçlemesinin son bölümü olan 3. filmde; Bilbo Baggins, Thorin Meşekalkan ve Cüceler Bölüğü’nün maceraları sona eriyor. Ejderha Smaug ile karşı karşıya geldikten ve günahkar Hobbit Gollum'dan meşhur güç yüzüğünü aldıktan sonra sağ salim eve ulaşıncaya kadar Bilbo'yu halen daha onlarca yeni serüven bekliyor.
Christopher Nolan'ın, Jonathan Nolan ile kaleme aldığı ve yönetmenliğini sırtladığı filmin yıldız oyunculardan oluşan oyuncu kadrosunda Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain, Matt Damon, Bill Irwin, John Lithgow ve Michael Caine gibi isimler yer alıyor. Bilimkurgunun yanı sıra dramatik öğeler de içeren filmin senaryosu Fizikçi Kip S. Thorne'nun evrendeki 'Solucan Delikleri' teorisinden ilham alıyor.