İngilizce
Bir uzay aracı dünyaya gelir, insan görünümlü bir varlık elindeki bir sıvıyı içerek parçalanmaya başlar ve suya karışır. Onun DNA'sı biyogenez bir reaksiyon başlatır. Filmin orijinal hikâyesi Jon Spaihts tarafından yazılmış sonrasında Lost'un yaratıcısı Damon Lindelof'un elinden geçmiştir. Kadrosuyla da öne çıkan Prometheus filmi, Alien efsanesiyle aynı DNA'ya sahip olmasına rağman farklı bir hikaye anlatmaktadır.
Dünya'dan gönderilen sinyaller, uzaylı yaşam formlarının dünyayı gelmelerine neden olmuştur. Film, ABD donanmasının Hawaii'yi ve dünyayı kurtarmasını konu almıştır. Battleship filmi, bir dönemin sevilen savaş oyunu olan Amiral Battı'nın hikayesinden perdeye uyarlanmıştır. Filmin yapımcılığını ve yönetmenliğini Hancock filminden tanınan Peter Berg yaparken ortak yönetmenler ve yapımcılar arasında her biri aksiyon filmleriyle anılan Scott Stuber, Sarah Aubrey, Brian Goldner ve Duncan Henderson isimleri yer almıştır. Oyuncu kadrosunda ise Taylor Kitsch, Liam Neeson, Alexander Skarsgård, Brooklyn Decker ve Rihanna Asano gibi yıldız isimler bulunuyor.
Yönetmen Roland Emmerich'in 1992 senesinde başlattığı Evrenin Askerleri film serisinin 2012 versiyonunda, uzun zaman önce uyutulan ve DNA teknolojisiyle genetik olarak değiştirilip birer ölüm makinasına dönüştürülen 2 askerin bol aksiyonlu hikayesini anlatıyor. Günümüz teknolojisinde 3D olarak çekilen filmde Jean-Claude Van Damme ve Dolph Lundgren'i 6. kez karşılıklı oynuyorlar. Yönetmen koltuğunda ise yine bir önceki filmde olduğu gibi John Hyams yer alıyor.
Gözüm Üzerinizde filmi, eşlerinden ve ailelerinden biraz uzaklaşmak ve kafa dinlemek amacıyla mahallenin güvenliğini koruyoruz bahanesiyle sözde "suç gözetleme timi" kuran bir grup erkeğin hikayesini anlatmaktadır. Filmde Chris Tucker'ın yerini alan Ayoade, grubun Jamarcus isimli üyesini canlandırmıştır.
Eski bir tarih öğretmeni olan Pat Salitano (Bradley Cooper), yaşamında değer verdiği her şeyi bir günde yitirmiş bir adamdır. yaşadığı ciddi bir travma sonrası patlar ve ardından mahkeme kararı ile 8 ay rehabilitasyon merkezinde tedavi görür. Çıktıktan sonra hayatını düzene koymak şartıyla ailesinin evine geri yerleşen Pat'in yegane amacı düzgün bir adam olup, işini geri almak ve karısı Vicky'yi bu sayede geri kazanmaktır. Fakat durum Pat için sandığından daha zor olacaktır. Bir yemekte, aile dostu Tiffany ile karşılaşan Pat, genç kadınla eski eşine ulaşmak amacıyla yakınlaşır. Bir 'iyilik' karşılığı Pat'e yardım teklif eden Tiffany, her ikisi içinde umut ışığı olacak yeni bir kapı açacaktır.
19. yüzyıl Fransa'sında geçen film; yıkılan hayaller, kalp kırıklıkları, tutkular ve fedakarlıklar üzerine gelişen hikayeleri anlatmaktadır. Jean Valjean (Hugh Jackman) olarak bilinen 24601 nolu mahkum, hapishaneden çıkmıştır. Kendisine yeni bir hayat kurmak ister ama müfettiş Javert'in gölgesi onu daima takip etmektedir. Jean Valjean, Fantine'in kızı Cosette ile ilgilenmeyi kabul ettikten sonra ikisinin hayatı da tamamen değişecektir. Fransız Devrimi'nin hemen öncesinde olanları anlatan film, ihtilalin her iki tarafının da yüzünü gözler önüne sermeyi başarmıştır.
Hindistan’dan Kanada’ya giden bir yük gemisi, içindeki neredeyse tüm canlılarla birlikte trajik şekilde batmıştır. Bir can kurtaran filikası, uçsuz bucaksız, korkutucu Pasifik Okyanusu'nun ortasında yapayalnız kalmıştır. Sandalın hayatta kalmayı başarabilen mürettebatı ise bir sırtlan, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan, Richard Parker adında üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ve Pi adlı 16 yaşında Hintli bir çocuktan oluşmaktadır. Pi'nin hayvanat bahçesi işleten ve hayvanlarıyla göç yoluna koyulan ailesi, batan gemide yaşamını kaybetmiştir. Pi, kurtuluş yok gibi görünen bu okyanusta zayıf bir sandalda yanındaki hayvanlarla birlikte hayatta kalma savaşı verir ve keskin zekası ve zooloji bilgisiyle besin zincirine kurban gitmez. Ama şimdi Bengal Kaplanı ile teknede baş başa kalmıştır. Dev kaplana yem olmamak için hayvanla anlaşmanın ve yakınlaşmanın yollarını bulmak zorundadur. Sıra dışı yolculuğunun sonuna yaklaşırken büyülü bir adaya yolu düşecektir.
Danimarka kralı VII. Christian (Mikkel Boe Folsgaard) akli dengesini yitirmekte olan kafasına göre hareket eden, uçuk-kaçık biridir. Asabidir. Alkolü, fahişelerle eğlenmeyi ülke yönetiminin önüne geçirmiştir. Zaten kendisine bağlı olan konsey de kralın tescilli deliliğini fırsat bilerek ülkeyi istediği gibi yönetmektedir. İngiltere prensesiyle politik çıkarlar için evlendirilir; Prenses Caroline, ülkeye gelirken sanatçı bir ruhlu bir kral ile evlendiğini sanarken, karşısında hala büyümemiş bir çocuk bulacaktır. Danışmanları tüm ülkede seçkin isimler arasından krala uygun doktor ararken, sıradan bir kasaba doktoru olan Friedrich Struensee (Mads Mikkelsen) çatlak kralın gözüne girer ve sadece kraliyet doktoru olmakla kalmaz kralın en iyi dostu, danışmanı olur. Bu süreçte de kralın çoktan gözden çıkarttığı, sıkıcı bulduğu Kraliçe Caroline (Alicia Vikander) ile de aralarında karşı konulmaz bir çekim oluşmuştur. Doktorun ve kraliçenin yaşadıkları bu gizli aşk, bir ulusun da aydınlanmaya giden yoluna öncülük edecektir.
Film, ABD'nin 16. Başkanı olan ve kuzey eyaletlerinde 1861-1865 yılları arasında yaşanan iç savaşa liderlik yapan Lincoln'un son dönemlerini odağına almıştır. İç Savaş'ın hararetli günleri bittikten sonra, Abraham Lincoln (Daniel Day-Lewis) ile kabinesi arasında fikir ayrılıkları daha belirgin hale gelmiştir. En ciddi görüş ayrılığı ise kölelik konusunda yaşanmaktadır.
Eski donanma subayı Freddie Quell (Joaquin Phoenix), tüm dünyayı yerle bir eden 2. Dünya Savaşı'nda cephede görev aldıktan sonra ülkesine dönmüştür. Fakat bundan sonra ne yapacağı, hayatını nasıl şekillendireceği konusunda hiç bir fikri yoktur. Tam bir boşluğa düşmek üzereyken 'The Cause' tarikatının karizmatik lideri Lancaster Dodd (Philip Seymour Hoffman) ile tesadüfen tanışmış ve ona tutunmuştur. Sutton kısa bir sürede vaazlarıyla meşhur olan Dodd'un sağ kolu olur; başta neyin içine sürüklendiğini tam olarak anlamasa da ilerleyen zamanlarda Usta'nın bile önüne geçecektir.
11 Eylül 2001'de Manhattan'daki Dünya Ticaret Merkezi kuleleri yıkıldıktan sonra, dünya tarihini değiştiren bu saldırıyı El-Kaide terör örgütü ve ABD'nin en azılı düşmanlarından biri olduğunu iddia eden Usame Bin Laden üstlenmiştir. Öncesinde Afganistan'da başlayan savaş, diğer Orta Doğu ülkelerine de yayılacak ve Pentagon saldırıların bir numaralı sorumlusu olarak gösterdiği Bin Ladin'i köşe bucak aramaktan asla vazgeçmeyecektir. Pakistan'ın Abbottabad kentinde köşeye sıkıştırılıncaya kadar ABD'ye milyonlarca dolara mal olan bu arayış ve 'insan avı' operasyonu, 1 Mayıs 2011'de düzenlenen gizli bir operasyonla sonuçlandırışmıştır. Senaryosunu Mark Boal’ın olabildiğince gerçeklere sadık kalarak kaleme aldığı filmde, Bin Ladin'in saklandığı yeri tespit eden ve bu timin organizasyonunu yürüten Maya (Jessica Chastain) adlı CIA ajanı, böyle operasyon ve bölge için oldukça genç olmasına rağmen, kendisine olan güveni ve üstün istihbarat başarısıyla Bin Laden'in yakalanmasını sağlamıştır.
SHIELD adıyla tanınan uluslararası barış örgütünün başındaki isim Nick Fury, tüm dünyanın güvenliğine karşı büyük bir tehdit oluşturan düşmanla karşı karşıya kalır. Fury, dünyayı yaklaşan bu felaketten kurtarmak için en cesur ve en 'süper' kahramanlardan oluşan bir ekip kurmak zorundadır.
Tolkien'in, Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin öncül kitabı olarak da görülen Hobbit'ten, üçlemenin yönetmeni Peter Jackson tarafından sinemaya uyarlanan üç filmlik Hobbit macerasının ilk bölümü olan Hobbit: Beklenmedik Yolculuk/The Hobbit: An Unexpected Journey ile bu sefer Bilbo Baggins'in gençliğine gidiyoruz. Yüzüklerin Efendisi üçlemesinden tanıdığımız Ian McKellen, Cate Blanchett, Ian Holm, Christopher Lee, Hugo Weaving, Elijah Wood, Orlando Bloom ve Andy Serkis'i yeniden seyredeceğimiz filmde onlara Richard Armitage, John Bell, Luke Evans, Ryan Gage, Evangeline Lilly, Bret McKenzie, Graham McTavish, Mike Mizrahi, Jeffrey Thomas ve Aidan Turner gibi kalabalık bir oyuncu kadrosu da eşlik ediyor. Filmin senaryosunda ise yönetmen Peter Jackson'ın yanı sıra Fran Walsh, Philippa Boyens ve Guillermo del Toro'nun imzası var.
Yazar William Joyce'un ünlü çocuk kitapları serisinden uyarlanan filmin yönetmenliğini Peter Ramsey üstlenirken filmin orijinal seslendirme kadrosunda Chris Pine, Hugh Jackman, Alec Baldwin, Jude Law ve Isla Fisher isimleri göze çarpıyor.
Arada (Twixt), Francis Ford Coppola tarafından yazılan ve yönetilen ve başrollerini Val Kilmer, Bruce Dern, Elle Fanning, Ben Chaplin, Alden Ehrenreich, David Paymer ve Joanne Whalley'nin oynadığı 2011 yapımı korku filmidir.
Filmin alt metninde dediği gibi Bulut Atlası'nda "Geçmiş, Şimdi, Gelecek, Her Şey Birbiriyle Bağlantılıdır". Lana ve Andy Wachowski kardeşlerin Alman yönetmen Tom Tykwer ile ortaklaşa senaryosunu yazıp yönettikleri filmde Tom Hanks, Halle Berry, Hugh Grant, Hugo Weaving, Jim Sturgess, Ben Whishaw, James D'Arcy, Doona Bae ve Susan Sarandon gibi her biri ayrı birer yıldız olan isimler yer alıyor.