İngilizce
Mae Holland (Emma Watson) dünyanın en güçlü teknoloji şirketlerinden biri olan The Circle'da işe başladığı için çok mutludur. Burada geçirdiği ilk zamanlarında da her şey yolunda gitmektedir. Üstüne üstlük şirkette yükselmeye de başlamıştır. Ancak şirketin, milyarlarca insanın özel hayatıyla ilgili ne kadar çok şey bildiğini yavaş yavaş öğrendikçe, bireysel özgürlüklere nasıl saygısızca müdahale edildiğini anladıkça fikirleri değişmeye başlayacaktır. Film, Dave Eggers'ın 2013'te yayımlanan aynı isimli kitabından perdeye uyarlanmıştır. Filmin başrollerinde Tom Hanks ve Emma Watson yer alırken yönetmenliğini ve senaristliğini James Ponsoldt üstlenmiştir.
Uluslararası Uzay İstasyonu'nun 6 görevlisi, Pilgrim Uzay Aracı aracılığıyla Mars'tan getirilen bir örneği incelerken büyük bir keşfe imza atmışlardır. İnceledikleri bu örnek biyolojik özellikler ihtiva etmektedir. Bunun anlamı Mars'ta kuşku götürmez bir yaşamın kanıtıdır. Daniel Espinosa'nın yönetmenliğini yaptığı filmin senaryosunu Rhett Reese ve Paul Wernick ikilisi kaleme almıştır. Oyuncu kadrosunda ise Ryan Reynolds, Jake Gyllenhaal ve Rebecca Ferguson gibi isimlerin yer almaktadır.
X-Men film serisinin 10. Wolverine karakterinin 3. ve son filmi olarak tasarlanmıştır. Hugh Jackman'ı son kez Wolverine olarak izlediğimiz filmin yönetmenliğini James Mangold yapmıştır. Başrollerin de iseHugh Jackman dışındaB oyd Holbrook, Patrick Stewart ve Doris Morgado yer almışştır.
Hava koşullarını kontrol eden bir uydu sistemi, aniden bozulunca bir bilim insanı, Dünya'da gerçekleşebilecek iklim felaketini önlemek için zamanla yarışmak zorunda kalacaktır. Filmin oyuncu kadrosun Gerard Butler, Jim Sturgess ve Abbie Cornish gibi isimler yer almaktadır.
Kobo'nun ihanetine uğrayıp, kendi türünden büyük kayıplar veren Sezar, insanların kendilerini affetmeyeceğini biliyordu. Bu nedenle gelecekteki savaş için çoktan hazırlıklara başlamıştı. 2011'de Maymunlar Cehennemi: Başlangıç filmiyle yeniden başlatılan seriye, 2014 yılında vizyona giren Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti filmiyle devam edilmişti. Filmin senaryo ve yönetmenliğini bir kez daha Matt Reeves üstlenirken, senaryoda ona 2. filmde nMark Bomback eşlik etmiştir. Kadroda yer alan başlıca isimlerse Andy Serkis, Woody Harrelson, Steve Zahn, Terry Notary ve Karin Konoval.
Hong Kong Özel Ajanı Lin Dong, lösemi hastası olan ve durumu gittikçe kötüleşen kızı Xixi'yi görmek için hastaneye koşarken, meslektaşı Xiao Su tarafından önemli bir tanık olan Dr. James'in tehlikede olduğu bilgisi gelir. Lin, hastanenin hemen dışında durur, tereddüt eder ve Xiao Su ve birimleriyle buluşmak için yola çıkar.
Mars'ta insan kolonisi kurmak için giden astronotlardan biri olan Sarah Elliot, gezegene iniş yaptıktan sonra bir erkek çocuk doğurur. Ancak doğumdan hemen sonra yaşamını yitirir. 16 yaşına kadar ekipteki kişilerce büyütülen Gardner Elliot, dünya hakkında okudukları dışında hiç bir şey bilmemektedir. Dünyaya gönderilen Gardner, burada büyük bir kültür şoku yaşayacaktır. Ayrıca kendisi Dünya atmosferine uygun bir bünyeye sahip değildir.
İnsanoğlu ölümden sonra bir hayatın olduğunu bilimsel olarak doğrulamayı başarmıştır. Bu keşiften bir yıl içerisinde milyonlarca insan oraya gitmek için intihar etmiştir. Başrollerini Jason Segel, Rooney Mara ve Robert Redford'un paylaştığı filmde yönetmenliği Charlie McDowell yaparken senaristliğini ise Justin Lader üstlenmiştir.
5 tıp öğrencisi ölümden sonra neler olduğuna dair büyük bir merak içindedir. Yaşamın devam ettiğini kanıtlamak için tehlikeli bir deneyin denekleri olurlar. Her biri kısa süreliğine kalp atışlarını durdurup diğer tarafta olup bitenleri tecrübe ederler. Ancak yaşadıkları bu deneyim onlara geçmişleriyle yüzleşmelerini neden olacaktır. Aynı zamanda doğa üstü gariplikleri de tecrübe edeceklerdir.
Enn (Alex Sharp), 1970’lerin İngiltere’sinde Sex Pistols’ın kısa ancak etkili kariyerinin zirve yaptığı bir dönemde punk olmaya çalışan bir grup gençten birdir. Arkadaşlarıyla birlikte kendisini beklenmedik bir partinin içinde bulan Enn, orada karşılaştığı Zan (Elle Fanning)’e aşık olmasının ardından punk ve uzaylı olmanın ortak noktalarını keşfe başlayacaktır. Uzaylıların asileriyle, insanların asilerini bir araya getirebilen punk kültürü ise filmin merkezini oluşturuyor. Rabbit Hole filmiyle dikkatleri üzerine çeken, oyunculuk geçmişine sahip John Cameron Mitchell'in yönetmen koltuğunda yer aldığı, Neil Gaiman uyarlaması bu film, 1970'lerin Londra'sını gözler önüne seriyor.
Winston Churchill (Gary Oldman), yaşamının muhtemelen en büyük sınavından geçecektir. Hayatında zor ve geri dönüşü olmayan ikilemlerden birini yaşamaktadır. Ya Nazi Almanyası ile barışçıl bir antlaşma yoluna gitmelidir ya da milletinin bağımsızlığı ve idealleri için Nazilerin karşısında duvar gibi dikilmelidir. Durdurulamaz Nazi güçleri, Batı Avrupa'da ilerlerken ve istila tehditi kapıdayken bir yanda şüpheci bir Kral, bir yanda da kendisine karşı planlar yapan partisi varken Churchill bu zor zamanlarda dik durmalı, bir ulusu ayağa kaldırmalı ve dünya tarihinin ilerleyişine başka bir yön vermeilidir.
Mesleğinde bir ömre yetecek kadar şiddete şahitlik eden Joe (Joaquin Phoenix), mesleğini geride bırakmış ve yaşamını seks ticareti için kaçırılan kızları kurtararak kazanmaya başlamıştır. Yozlaşmış New York senatörünün kızını kurtarması için kiralandığı zaman ise bir komplo ağının içine sürüklendiğini sonra öğrenecektir. Joe'nun az sayıdaki meslektaşları birer birer ortadan kaybolurken, Joe kısa sürede kendisini ölü görmek isteyen düşmanlarıyla savaşmak zorunda olduğunu anlayacaktır.
Tüm zamanların en kötü filmlerinden biri sayılan ve kötü olmasıyla öne çıkaraka külte dönüşen The Room'un kamera arkasının anlatıldığı “The Greatest Bad Movie Ever Made” kitaptan uyarlanan filmde Hollywood’taki yapımcılara kafa tutarak kendi filmini yapmaya girişen sinema sevdalısı Tommy Wiseau’nun trajikomik hikâyesini anlatılmaktadır.
Onbaşı McBurney (Colin Farrell), Amerika İç Savaşı sırasında yaralanmıştır. Yardıma muhtaç haldeki McBurney, erkeklerini savaşa uğurlamış bir grup kadının ikamet ettiği bir okula sığınmak zorunda kalmıştır. Onbaşı, düşmandan merhamet ve iyileşip güvenli bölgeye kavuşmayı beklemektedir. Bir korku öznesi olarak bulunduğu evde, bir arzu nesnesine dönüşmesi ve evdeki dengeleri büsbütün bozması uzun sürmeyecektir.
Thor serisinin 2017 yılında izleyiciyle buluşan 3. filminde, yaklaşmakta olan Norse kıyametine tanık oluyoruz.
Yönemenliğini Carlos Saldanha'nın üstlendiği filmin orijinal fikri ise Munro Leaf imzalı çocuk kitabına dayanıyor.
Filmin başrollerini "Life" filmindeki performansıyla göz dolduran Dane DeHaan ve Suicide Squad: Gerçek Kötüler'in cadı tanrıça Enchantress'ı Cara Delevingne üstlenirken kendilerine Clive Owen, Ethan Hawke, Herbie Hancock ve pop ikonu Rihanna eşlik ediyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise ünlü yönetmen Luc Besson oturuyor.
Rey, efsanenin ikinci bölümünde de Finn, Poe ve Luke Skywalker ile destansı yolculuğunu sürdürüyor.
FBI ajanı Gretchen Blair, Washington D.C.'ye gitmek üzere yola çıkar. Uçakta yanında oturan yolcu ile muhabbet eden Blair, ondan şaşırtıcı bir teklif alır. Uçağın kaçırılmak üzere olduğu ve ondan kendisini kurtarması karşılığında 75 milyon dolar ödemeyi vaat eder.
Dünya tatlısı Okja adında dev bir yaratık ile onu büyüten Mija; hayvan hakları savunucuları, aç gözlü şirketler ve bilimsel etik kurallarının ortasında kalmıştır. Başrollerinde Tilda Swinton, Paul Dano ve Seo-Hyun Ahn'ın yer aldığı filmin yönetmenliğini Joon-ho Bong yer almıştır. Ayrıca Joon-ho Bong, filmin senarisliğini Jon Ronson ile birlikte kaleme almıştır. Film 70. Cannes Film Festivali'nde büyük ödül olan Altın Palmiye için yarışmıştır.
Blade Runner 2049 filminde ilk yapımdaki hikayenin üzerinden geçen 30 yıl sonrasını anlatmaktadır. Gizli bir mezarda bulunanlar, bir endüstri devinin ilgisini çekmiştir. Kayıp efsaneyi bulması için LAPD'de görev yapan Memur K (Ryan Gosling) gönderilir. Başrollerinde Ryan Gosling ve Rick Deckard rolünde Harrison Ford'un yer aldığı filmin kadrosunda Jared Leto, Robin Wright, Ana de Armas, Carla Juri, Mackenzie Davis, Barkhad Abdi, David Dastmalchian, Hiam Abbass, Lennie James ve Dave Bautista gibi isimler yer almıştır. Bir devam halkası olan filmin yönetmenliğini Denis Villeneuve yapmıştır. Filmin senarisliğini ise Hampton Fancher ve Michael Green üstlenmiştir.
Ünlü bilim adamı Gordon Dunn (Martin Donovan), çığır açan bir keşif yapmış, insanların hatıralarını tıpkı bir video izler gibi oynatmalarını sağlayan bir aygıt icat etmiştir. Ancak kısa bir süre sonrasında gizemli bir şekilde hayatını kaybeder. Bu icattan çok etkilenmiş kişilerden biri olan Sam Bloom (Peter Dinklage), cinayetin ardındaki gizemi çözmek için makineyi alarak Gordon'ın yakınındaki insanların hatıralarını incelemeye başlar.