Uzun metrajlı film
Uzay Yolu: Nemesis filmi, serinin 10. yapımıdır. Kumandan Riker ve Danışman Troi’nin düğününe katılmak üzere yola çıkan Kaptan Picard yönetimindeki Atılgan ekibi, aniden kendilerine verilen bir diplomatik görev yüzünden rotalarını Romulus gezegenine çevirirler.
Açgözlü Ticaret Federasyonu'nun Naboo’ya karşı başlattığı işgalin yenilgiyle sonuçlanmasının üzerinden 10 sene geçmiştir. İlk filmde 9 yaşında olan Anakin Skywalker artık 19 yaşına girmiştir ve Obi Wan’ın denetimi altında Jedi Eğitimini sürdürmektedir. Jedi düzenini kendi isteğiyle terkeden eski Jedi Ustası Count Dooku ise gizlice Darth Sidious’la birlikye çalışmaya başlayarak Ayrılıkçılar grubunun başına geçmiştir ve galakside huzursuzluk yaratmaktadır.
Alexander Hartdegen, zamanda yolculuk konusuna kafayı yakmış çılgın bir bilim insanıdır. Zamanda yolculuk yapılabileceğini kanıtlamakta kararlıdır. Ayrıca kişisel bir trajedi sebebiyle geçmişini de değiştirmek istemektedir. Mucidi olduğu zaman makinesini ile bir kaza sonucu yanlışlıkla 800.000 yıl sonrasına gider. Dünyanın geleceği insanoğlunu ileriye değil, geriye götürmüştür.
Jim Hawkins, mürettebatı ile uzayın derinlikllerine doğru maceraya atılır. Bu macera kendisine insan ırkının görebileceği en büyük hazineyi keşfetme şansını sunacaktır.
Film, 1972 yapımı aynı adlı yapımın yeniden çevrimidir. Bu kez filmin yönetmen koltuğunda Steven Soderbergh oturmuştur. Bilim kurgu türünün en önemli romanlarından biri olan Stanislaw Lem'in eserini ilk olarak tarzıyla dikkatleri çeken yönetmen Tarkovski, 1972 yılında sinemaya uyarlanmıştı.
Ölüm Pateni filminde yakın gelecekte Amerikan futbolu ve buz hokeyi gibi sporların karışımında meydana glen Rollerball adındaki yeni bir spor türünün ortaya çıkması ve bu spora katılan oyuncuların yaşadığı olaylar anlatılmaktadır.
Açık denizin tam ortasında yaşam mücadelesi veren biri, bir balıkçı teknesi tarafından kurtarılır. Adam yavaş yavaş kendine gelmeye başladığında ise geçmişiyle ilgili hiçbir şey hatırlamadığını anlayacaktır.
Schmidt, eski düzeni varken sorunsuz yaşayan bir adamdır. Ancak ne zaman ki karısını kaybeder; felaketler de art arda yakasını bırakmaz. Üstelik kızına talip olan adamı ise hiç gözü tutmamıştır. Senarist kimliğiyle bilinen yönetmen Alexander Payne'den harika bir film, zekice oluşturulmuş bir senaryo...
1800'lü yılların ortalarında Amerika'nın Manhattan şehrinin kenar mahallerindeki iki çete arasında şiddetli bir savaş vardır. Bir yanda Amerika'nın yerlilerinden oluşan bir grup, diğer tarafta ise bu bölgeye sonradan göç etmiş olan İrlandalı katoliklerin oluşturduğu topluluk... Yerliler 'Bill the Butcher'(Daniel Day-Lewis) isimli acımasız bir lider tarafından yönetilmekte, İrlandalı göçmenlerin başında ise 'Dead Rabbits' isimli bir lider bulunmaktadır. Aralarında başlayan kanlı savaş sırasında İrlanda çetesinin lideri öldürülür ve oğlu Amsterdam Vallon da (Leonardo DiCaprio) babasının ölümüne bizzat tanık olur. Amsterdam, hem babasının katilinden intikam almak hem de şehrin hakimiyetini ele geçirmek için harekete geçecektir.
1950'li yılların Amerika'sında Whitaker ailesi, mutlu bir biçimde yaşamlarını sürdürmektedir. Cathy ve Frank'in çizdiği yolda, bu aile oldukça sıradan ve düzenli bir aile profilini oluşturmaktadırlar. Günlerden bir gün, yaşamlarındaki her şey varlığını sürdürmeye devam ettirirken Cathy, kocası Frank'i bir yatakta başka bir erkek ile beraber yakalar. Hayatlarının tüm bu sıradanlığı beklenmedik bu olayla sarsılmıştır. Cathy ise ailesini bir arada tutmak için elinden geleni yapmaya çalışacaktır.
Yarışma programı TV yapımcısı Chuck Barris (Sam Rockwell) kariyerinin zirvesindedir. Yarattığı 'The Dating Game', en iyi programlarından biridir ve kendisine en son buluşu olan 'The Gong Show'a da ev sahipliği yapma görevi verilmiştir. Ancak halkın ve sektördeki kodamanların bilmediği şey, oyun şovunun öncüsü Chuck Barris'in aynı zamanda gizli bir suikastçı ve CIA için çalışıyor olduğudur ve 33 kişiyi öldürdüğünü iddia etmektedir.
Giovanni işinde oldukça başarılı olan ve aranan bir psikologdur. Bir gün çok sevdiği oğlunu kaybeder. Artık hiçbir şey eskisi olmayacaktır.
Yüzüklerin Efendisi: Yüzük Kardeşliği, dünyanın kaderini değişterecek olan yüzükten kurtulmak için verilen mücadeleyi konu ediyor.
Önemli başarılarından uzunca yıllar sonra Nobel Ödülü'ne layık görülen ünlü matematikçi John Nash'in gerçek hayat hikayesine odaklanan 'Akıl Oyunları', iki önemli dalda kazandığı Oscar ödülüyle başarısını kanıtlamıştı.
2002 Venedik Film Festivalin’de olay yaratan filmin yönetmeni Peter Mullan, Vatikan tarafından çokça ile tepki almıştır.
Bir dönem video oyunları sektöründe oldukça popüler olan hatta kendi bağımlılarını bile oluşturan bu yapım, bir animasyon film şeklinde karşımızda duruyor. Filmde hem ses hem de oyunculuk alanında bilgisayar teknolojisinden faydalanılmıştır.
Bir uzay gemisi, uzun bir süre boyunca ışık hızıyla, uzayın derinliklerinde yolculuk yaptıktan sonra teorik olarak dünyada uzun bir süre geçmiştir. Maymunlar Cehennemi filmi, 1968 yılı aynı adlı özgün filmin yeniden çevrimidir.
İlk 2 filmden tanıdığımız diriltilmiş tarih öncesi yaratıklarla dolu bir adanın üzerinden uçmak isteyen bir grup zenginin macera hevesi yüzünden bilim insanlarının başı belaya girecektir.
Galaksinin en sevilen uzaylılarından bir tanesi olan Stiç dünyaya gelir. Hawai açıklarında Lilo isimli kendi halinde bir kızla karşılaşır.
Yaklaşmakta olan itfaiyecilik sınavına gece çölde hazırlanan Wayne, Arizona Glen Kanyonu'nda bir meteorun düşüşüne tanıklık eder. Öğretmeni ile birlikte düşen meteordan parça örneği almak üzereyken sızan mavi bir sıvıyı farkederler. Tek hücreli bu yaşam forma inanılmaz bir hızla evrimleşerek büyümektedir.
11 yaşında, kendi halinde bir çocuk olan David'in diğerlerinin farklı olmasının bir nedeni: Tıpkı insan gibi davranması ve kendisinde de insan olduğuna inanmasıdır. Gerçekten de yapay zekaya sahip bir robot olduğu kolayca anlaşılmamaktadır. Sevginin nelere kadir olduğu, filmin sonunda anlaşılan yapım, Spielberg'in Kubrick'in bitiremediği projesini tamamlamak üzere ortaya çıkardığı bir eserdir. Filmin başrollerinden biri de Jude Law'dır.
Jimmy Tong, New York'un sokaklarında taksicilik yaparak hayatını kazanmaktadır. Tong, patronu Clark Devlin'ın ani rahatsızlığı sonucu onun bıraktığı işleri devralmak zorunda kalacaktır.