İspanyolca
Manuel Puig’in aynı isimli romanından uyarlanan film, Güney Amerika ülkelerinden birinde aynı hücreye kapatılan bir devrimciyle bir eşcinselin sıra dışı dostluk öyküsünü anlatan etkileyici bir drama filmidir.
Film, 1960'lı yılların İspanya'sında geçmektedir. Sefil karısı, üç çocuğu ve karısının abisiyle beraber yaşayan Paco (Alfredo Landa), çok uzun zamandır zengin bir ailenin yamaklığını yapmaktadır. Hane sahibi Ivan'ın (Juan Diego) en büyük tutkusu çocukluğundan beri avcılıktır ve Paco bir köpekten daha iyi iz sürdüğü için efendisince sürekli onurlandırılır. Bir süre sonra Paco'nun ailesiyle beraber konağın dış tarafındaki müştemilata taşınması emredilir. Böylelikle hane halkı yalnızca Paco'dan değil engelli çocuk dışındaki tüm fertlerden faydalanabilecektir.
1932 tarihli kült filmin Brian De Palma tarafından yeniden çevrilmiş hali olan Scarface’in senaryosunu Oscar’lı yönetmen ve senarist Oliver Stone yazmış, Tony Montana'yı ise Al Pacino canlandırmıştır.
1982 Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye'yi Şerif Gören'in Yol filmiyle paylaşan bu etkileyici yapıtın yönetmen koltuğunda Costas Gavras bulunmakta.
İhtiras Labirenti, Sexilia, Sadec, Riza Niro ve Queti adındaki dört gencin yaşamına ön plana çıkarıyor.
Hikayedeki ana figür, hem anaerkil hem de faşist bir lider olan Blanca (María Luisa Ponte)'dır. Tatin (José Luis Alonso), nüfuzlu kişiliğe sahip olgun bir kadın olan Blanca tarafından yönetilen aşırı sağcı ideolojinin şiddetli bir grubuna katılan on beş yaşında genç bir adamdır.
Bir baba ile kızın yıllar sonra karşılaşmalarının üzerinden film, yalnızlık ve kimlik arayışını anlatmaktadır.
Orta yaşlı ve zengin bir Fransız olan Mathieu (Fernando Rey) ve güzeller güzeli flamenko dansçısı Conchita (Carole Bouquet) arasındaki sıradışı ve tutku dolu ilişkiyi anlatan filmin hikayesi, Mathieu'nun gözünden geri dönüşlerle anlatılmaktadır. Ünlü yönetmen Luis Buñuel'in en önemli eserlerinden biri Arzunun O Belirsiz Nesnesi filmi, kazandığı birçok ödülün yanısıra 2 dalda Oscar Ödülü'ne de aday gösterilmiştir.
20. yüzyılın başlarında İspanya... Kötü şans, sefalet ve trajediler Pascual Duarte'nin ailesinde olmazsa olmazlar arasındadır.Yalnızca dürtülerini takip eden pervasız Pascual Duarte, yavaş yavaş hayatının ve başkalarının da akışını değiştirecek bir deliliğin içine girecektir.
Çürümeye yüz tutmuş bir topluma karşı tutulan bir ayna niteliğindeki Taksi Şoförü filmi, yönetmen Martin Scorsese’nin kariyerinin en önemli filmlerinden biri olarak kabul görür. Film, Vietnam’da savaşının izlerini henüz atamayan bir askerin, geceleri taksi şoförlüğü yaparak gördüğü kirli ve adaletsiz dünyaya uyum sağlamayı reddetme hikayesini anlatmaktadır. Film, Robert De Niro’nun canlandırdığı Travis Bickle karakteriyle efsaneleşmiştir.
Amerikan tarihinde istifaya zorlanan tek başkan olan Nixon'ın hikayesine odaklanan filmin 4 Oscar ödülü kazanmıştır: En İyi Yapım Tasarımı, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Uyarlama Senaryo, En İyi Ses Miksajı
Vahşi Koşu filmi, William Goldman’ın romanından sinemaya uyarlanmıştır. Sinema tarihinin en korkunç işkence sahnelerinden birini barındırmaktadır. Ayrıca tipik bir 70’ler filmi olan yapım politik oyunlara da göndermelerle doludur. Yönetmen John Schlesinger'in pek çok filminde olduğu gibi filmin en büyük kozlarından biri de oyunculuklardır. Film, Sinema Dalında En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Altın Küre ödülünü kazanmıştır.
Yolcu filmi, mesleğini kullanarak yaşadığı düzene başkaldırıp daha öteye gitmek için zorluklarla baş etme cesaretini gösteren bir gazetecinin hikayesini anlatmaktadır.
Chinatown, kocasının kendisini aldattığından şüphelenen bir kadının hikayesini anlatıyor. Ünlü yönetmen Roman Polanski'nin en önemli yapıtlarından olan Oscar'lı filmin başrollerinde Jack Nicholson, Faye Dunaway ve John Huston gibi yıldız oyuncular var.
Film, eleştirmenler tarafından önceki filmden daha başarılı bulunan az sayıdaki devam filminden biri olarak kabul ediliyor. Robert De Niro filmde yalnızca 45 dakika Vito Corleone'yi canlandırarak Oscar'ı almıştır.
Sam Peckinpah'ın yönetmenliğini ve senaristliğini yaptığı film, şiddeti yerli yerinde kullanan yenilikçi bir filmdir.
2. Dünya Savaşı öncesinde geçen film, ormanın içinde bir kulübede geçmektedir. Ünlü yönetmen Tarkovsky’nin hayatına odaklanılan filmde yönetmenin eski karısı, annesi, babası, kendi hayatı ve ebeveynlerinin kuşakları arasında bir yolculuğa çıkılıyor.
Film gerçekten yaşanmış bir olaya dayanmaktadır. Frank Serpico (Francisco Vincent Serpico) New York Polis Teşkilatı'ndan emekli olmuş bir polis memurudur. 1971 yılında yozlaşan teşkilattaki rüşvetçi polisler aleyhinde şahitlik yapmış ve onları mahkûm ettirmiştir.
Benito Pérez Galdós’un romanından uyarlanan Tristana adlı yapımda roman ve film arasında ciddi farklar bulunmaktadır. Luis Buñuel'in yorumu büyük başarı yakalamış hatta film En İyi Yabancı Film dalında Oscar’a aday gösterilmiştir. Film, izleyiciyi tartışmalara düşüren ve şaşırtan yönleriyle gerçek bir Buñuel klasiğidir. Filmin başrollerinde Catherine Deneuve ve Fernando Rey'in rol almıştır.
Easy Rider filmi, 68 kuşağının yollara ve özgürlüğe duyduğu tutkuya dair yapılmış en güçlü filmdir. Tüm karakterlerin neredeyse doğaçlama ve içinden geldiği gibi davrandığı tartışmasız kült bir filmdir.
Leon Uris’in aynı isimli eserinden sinemaya uyarlanan 1969 yapımı film, soğuk savaş sırasında yaşanan casus hikayelerini anlatmaktadır. Film, birbirinden farklı birçok kişinin öykülerinin ortak noktalarının altını çizmektedir.
Luis Buñuel'in gerçeküstü tarzının amansızca sürdüğü Samanyolu filmi; Tanrı, din ve İsa üzerine çeşitli sorgulamalar yapıyor. Dinsel konulara farklı bakış açı getiriyor
Film, eşi ve aşık olduğu kadın arasında kalan bir erkeğin açmazı aracılığıyla burjuvazinin girmiş olduğu bunalımlı durumu anlatır.