İngilizce
Bir Cinayetin Anatomisi filmi, Amerikan sinemasının en önemli hukuk ve yargılama filmlerinden biridir.
Yönetmen koltuğunda Douglas Sirk'ün oturduğu Zehirli Hayat filmi, dönemin Amerika'sında siyahlara uygulanan toplumsal baskıyı gözler önüne seriyor. Film, Susan Kohner'e 1960 yılında En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Altın Küre adaylığı getirmiştir.
1920'li yılların ilerici ve bağımsız ruhlu kadını Mame Dennis (Rosalind Russell), zengin babası öldükten sonra yeğeni Patrick'e bakmak zorunda kalır.
Terbiyesiz ve pasaklı bir ressam olan Gulley Jimson, kusursuz bir tuval aramaktadır. Yüce vizyonunun gerçekleşmesi için kendisiyle tuvali arasına hiçbir şeyin girmesine izin vermemeye kararlıdır.
Film, haksız yere ölüm cezasına çarptırılan bir sokak kadınının öyküsünü anlatmaktadır.
2. Dünya Savaşı'nın henüz başlarında Naziler Paris'i işgal etmek üzeredir. Polonyalı bir Yahudi sığınmacı olan Samuel L.Jacobowsky (Danny Kaye) kendini bu şehirde kapana kısılmış olarak bulacaktır.
1940'larda Venedik, yirmi yıllık evlilikten sonra bir Profesör ve genç karısı birbirlerine olan tutkularının azaldığını farkederler. Geriye kalan tek şey, heyecan verici düşüncelerin bağlardan ve kısıtlamalardan kurtulmasını umarak ayrıntılı bir günlüğe itiraf etmek kalmıştır.
Bir suçluyu kovalarken çatıdan düşen ortağını kurtaramayan dedektif Scottie Ferguson’da, bu olayın ardından yükseklik korkusu başgösterir. “Vertigo” hastalığına dönüşen bu korku nedeniyle mesleğini bırakıp emekli olan dedektif, eski bir arkadaşı tarafından, ruhsal sağlığından şüphe ettiği karısı Madeleine’ni izlemesi için kiralanır. Scottie de kadını daha yakından izledikçe bir şeylerin yolunda gitmediğini fark eder; dahası kadının intihara meyilli olduğunu görür. Artık işleri yoluna koymak için uzaktan takip etmek yetersiz kalacak, Scottie’yi kendi korkularıyla da yüzleşeceği bir mücadelenin içerisine sürükleyecektir.
Ben Quick (Paul Newman), intikam almak adına bir çiftlikteki ahırı yaktığı için kovulduğu kasabasondan, Frenchman’s Bend’e gelir. Buradaki hemen her şey Will Varner (Orson Welles) isimli bir tek kişiye aittir ve o da Ben’i mağazasında işe alır. Will, mağazayı yöneten oğlu Jody’nin (Anthony Franciosa) karısı Eula’nın (Lee Remick) hamileliği nedeniyle ilgi ve dikkatini kaybettiğini düşünmekte, kızı Clara’nın (Joanne Woodward) da hiç evlenmeyeceği endişesini taşımaktadır. Will, Ben Quick’in Clara için iyi bir koca olabileceğini düşünmektedir. Ama onun geçmişinden bihaberdir.
Colette'nin meşhur romanından Alan Jay Lerner tarafından senaryolaştırılan filmin yönetmenliğini ise Vincente Minnelli üstleniyor. Leslie Caron'ın Gigi rolünde izlediğimiz yapımın En iyi film ve yönetmen dahil 9 Oscar'ı var.
Bitmeyen Balayı filmi, sınır kasabasında tanık olduğu bir olayı çözmeye çalışan bir müfettişin hikayesini anlatmaktadır. Amerikan sinemasının en ilham verici isimlerinden biri olan Orson Welles imzalı bu eser, özellikle açılış sekansındaki tek plan sahneyle hafızalara kazınmıştır. Bitmeyen Balayı (Touch of Evil), halen daha günümüzün en iyi kara film yapımlarından biri olarak kabul edilmektedir.
Dev bir jöle damlasına benzeyen gizemli bir yaratık, yeryüzüne indiğinde insanlık için büyük bir tehlike oluşturmuştur.
Kızgın Damdaki Kedi filmi, olgun yaşlara hitabeden konuları ve ateşli performanslarıyla büyük gişe yapmış bir filmdir. Tennessee Williams’ın 1955 Pulitzer ödüllü oyununun çarpıcı diyalogları ve yoğun duygusallığı, oyunun bu film versiyonunda fırtına gibi esmektedir.
Dave Hirsch, ordudan ayrıldıktan sonra bir yazar olmuştur. 1948 senesinde Indiana'nın Parkman ilçesine, yani kendi evine geri dönmüştür.
Unutulmaz Western filmleriyle bilinen Anthony Mann’ın çok sevilen eserlerinden biri olan Batıdan Gelen Adam (Man of the West), dönemin en ünlü aktörlerinden biri olan Gary Cooper’ın kariyerindeki son performanslarından birini de içermektedir.
Sıfıra yakın bütçesini, neredeyse olmayan senaryosunu ve gülünç sanat yönetimini bir yana bırakın; Uzaylıların 9 Numaralı Planı filmini kült yapan şey, yönetmen Ed Wood ve arkadaşlarının yaptıkları işe olan büyük inançları ve ciddiyetleridir. Tim Burton'ın 1994’te çektiği Ed Wood biyografisi sadece bu konuda kafaları tazelemekle kalmayıp bu ilginç tiplemeyi dünya çapında bir sansasyona dönüştürmeyi başarmıştır.
İçinde acının ve aşkın olduğu 2.Dünya savaşını bir Alman askerinin gözünden anlatan filmin yönetmen koltuğunda Douglas Sirk oturuyor.
Gangsterlerin Pençesinde filmi, 1950 ve 60’lı yılların rock’n roll yıldızı taçsız kral Elvis Presley’in hayranları tarafından en çok sevilen filmdir. Filmde Presley’nin yanı sıra Walter Matthau, Dolores Hart ve Carolyn Jones gibi isimlerde göz doldurmaktadır.
Bir deniz kenarı oteli olan Beauregard'a gelen müşterilerin hikayesini anlatan filmde Delbert Mann'in başarılı yönetmenliği oldukça dikkat çekicidir. Binbaşı Pollock rolünde devleşen David Niven'a En İyi Erkek Oyuncu, otelin sahibi Pat Cooper rolündeki Wendy Miller'a ise En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Oscar kazandıran Ayrı Masalar (Separate Tables) filmi, pek çok dalda aldığı adaylıklarla da isminden epey söz ettirmiştir.
Amerikan ajanı, Fransız Direnişi'ndeki şüpheli bir haini ortadan kaldırmak için Fransa'ya paraşütle atıldığında derin bir ahlaki ikilemle karşı karşıya kalacaktır.
Karısı öldükten sonra karısının kız kardeşiyle evlenmek için İtalya'ya giden ancak kızın başka birine aşık olduğunu anlayan bir adamın hikayesi anlatılmaktadır. Filmin senaryosu, Giovanni Verga'nın kısa romanı La Lupa'ya dayanan 1947 tarihli İtalyan filmi Fury'den, Arnold Schulman tarafından perdeye uyarlanmıştır. Filmin şarkısı "Wild Is the Wind" isimli parça, Johnny Mathis tarafından seslendirilmiştir. Film, ABD’yi temsilen 8. Berlin Uluslararası Film Festivali'ne katılmıştır.