İngilizce
5 dalda Oscar ödülüne aday gösterilen başarılı yapıt, usta yönetmen Louis Malle imzalı.
Fil Adam, gerçek bir hayat öyküsünü anlatıyor. Gerçek bir yaşanmışlıktan beyaz perdeye uyarlanan filmin yönetmeni, sinemanın aykırı yönetmeni David Lynch imzalı. Lynch filmografisindeki gerçekçi duruşuyla sivrilen filmin başrollerinde başarılı oyunculuklarıyla Anthony Hopkins ve John Hurt var.
Judith Guest'in romanından, usta aktör ve yönetmen Robert Redford tarafından beyaz perdeye uyarlanan film 4 dalda Oscar ödülü elde etmiştir.
Satürn 3 filmi, Stanley Donen tarafından yapımcılığı üstlenilen ve yönetilen ve Farrah Fawcett, Kirk Douglas ve Harvey Keitel'in rol aldığı 1980 yapımı İngiliz bilim kurgu filmidir.
William Friedkin, Gerald Walker’ın romanını bizzat kendisi senaryolaştırarak, günümüzde de hala tartışılan, izleyenleri içine çeken, tehlikeli olduğu kadar büyüleyici olan bu dünyayı filme alıyor.
Yönetmenliğini Mustafa Akkad'ın yaptığı filmin oyuncu kadrosunda Anthony Quinn, Oliver Reed, Irene Papas, Rod Steiger, John Gielgud ve Raf Vallone gibi önemli isimler yer almıştır.
Yönetmenliğini Armand Mastroianni'nin yaptığı filmin senaryosu Scott Parker tarafından kaleme alınmıştır. Filmin oyuncu kadrosunda Don Scardino, Caitlin O'Heaney,Elizabeth Kemp yer alıyor.
Yeni Bir Umut'un sonundaki Yavin Savaşı'ndan 3 yıl sonra, İsyan Güçleri'nin üç kahramanı Luke Skywalker, Han Solo ve Prenses Leia Organa Darth Vader ve İmparatorluk güçleri tarafından aranmaktadır.
Kızgın Boğa filmi, orta siklet bir boksörün dizginlenemez kariyer hırsının, boksörün hayatına olan etkilerini merkezine almıştır. Her zaman en iyisi olmak için kendine zarar verecek derecede korkutucu bir hırsa sahip olan boksör Jake La Motta (Robert De Niro), bu agresifliğini yalnızca ringteki rakipleri üzerinde değil; ring dışındaki özel yaşamına da taşımaktadır. Bu hırsı yüzünden zamanla kariyerini kendi elleriyle yok edecek ve yakın çevresini de yavaş yavaş kaybedecektir.
Chance (Peter Sellers), uzun bir zamandan beri yanında yaşadığı yaşlı adamın evinde bahçıvanlık yaparak büyümüş ve hayatında bir kez olsun sokağa dahi çıkmamıştır. Bütün hayatı bahçede bakımını yapıp büyüttüğü çiçeklerden ve televizyondan ibaret olan Chance, yaşlı adam bir gün ölünce ortada kalacaktır. Çünkü ev artık satışa çıkarılmıştır. Kendi varlığının haricinde yaşadığına dair hiçbir kanıt olmayan Chance, avukatlara yıllardır yaşlı adamın yanında kaldığını kabul ettiremez. Nüfus kağıdı bile yoktur. Kendini birden sokaklarda bulunca yıllardır görüp bilmediği hayatın tekdüzeliği ile tanışır. İlk defa sokaklarda yürür, arabaya biner... Ve birden şansı hiç tahmin etmediği bir yerde dönüverecektir.
Brian’ın Hayatı filminde 2 bin yıl önce üç bilge adam bir yapıya girip kralları için dua etmek istemektedir. Yanlış bir odaya giren adamlar, burada kundağa sarılmış bir bebek bulurlar. Bebeği kutsal sayan adamlar ona İsa ismini verirler. Kutsal bir varlık olarak görülen bu bebek, Brian ve çevresi tarafından hayatı boyunca Mesih olarak saygı görecek; bu süreç boyunca din, siyaset, iktidar ve insanoğlu ile ilgili trajikomik olaylar yaşanacaktır.
Bette Midler, Rose rolüyle başarısı içki, uyuşturucu ve hızlı yaşam ile gölgelenmiş ve sonunda çöküşünü hazırlamış bir Rock yıldızını canlandırıyor. Filmde genç yaşta hayatını kaybetmiş bir şarkıcının son günleri ve yaşadıkları anlatılıyor. Kendi yarattığı cehennemin içinde hapsolan Rose, menajerine (Alan Bates) konser turu sırasında küçük bir tatil için yalvarır. Menajeri olmaz diyince, rahatlığı ve aşkı, yakışıklı bir serseride (Frederic Forrest) arar fakat o bile Rose’un aşırılığına ayak uyduramayacaktır.
Norma Rae, kendi halinde yalnızlığı ile baş etmeye çalışan yalnız bir annedir. Tekstil işinde sıradan bir işçi olarak çalışmakta ve yaşamak için kendisine bir amaç aramaktadır. Nihayet Norma, kendine ait olan eski bir fabrikayı yeniden canlandırmak üzere harekete geçer. Ancak önündeki yolda oldukça keskin virajlar ve binlerce sorun bulunmaktadır.
Woody Alllen'ın kalabalık filmografisindeki birkaç başyapıttan biri olan Manhattan, hem hikayesiyle hem de başroldeki güzel Manhattan şehriyle unutulmaz bir klasik.
Avery Corman'ın romanından uyarlanan film gerçek bir kült kategorisine girmiştir.
Bob Fosse'nin yarı otobiyografi olan bu filmi, şov dünyasının ve şaşanın bir sanatçının hayatını nasıl derinden etkilediğini gösteren, başarılı bir yapım. Başrolde Roy Scheider'ın olduğu film, yönetmenin Oscar ödüllü Cabaret filmi kadar önemli bir yapımdır.
Kıyamet filmi, yerel bir kabilenin tanrısı ilan edilen bir adamı öldürmekle görevli bir adamın hikayesini anlatıyor. Joseph Conrad’ın "Karanlığın Kalbinde" kitabından ve karısının notlarından da faydalanarak Francis Ford Coppola tarafından uyarlanan film, sinema tarihinin en ünlü savaş filmlerinden biri kabul olarak kabul edilmektedir. Coppola, kitaptaki hikayeyi Vietnam Savaşı’na uyarlamıştır.
Suçluların serbest bırakıldığı, yargıç ve avukatların anlaşmalar yaptığı ve masumların korumasız olduğu bir adalet sisteminde, genç avukat Arthur Kirkland adaletin nereye sürüklendiğini sorgulamaktadır.
1960'lı senelerin en önemli TV dizilerinden biri olan ve bir klasiğe dönüşen Uzay Yolu, bu filmle birlikte beyaz perdede ölümsüzleşmiştir.
Kaçılması mümkün olmayan Alcatraz Ada Hapishanesi'nden kaçmayı başaran 3 suçlulunun gerçek hikayesini anlatan film, J. Campbell Bruce'un kitabından sinemeya uyarlamanmıştır. Yönetmenliğini Donald Siegel'in üstlendiği filmin senaryosu ise Richard Tuggle'ın kaleminden çıkmıştır. Filmin başrollerini Clint Eastwood, Patrick McGoohan ve Roberts Blossom üstlenirken Paul Benjamin, Fred Ward ve Jack Thibeau kadroda yer alan diğer oyunculardır.
Yaratık filmi, bilinmeyen bir gezegene iniş yapmak durumunda kalan gemi ekibinin yaşam mücadelesini anlatmaktadır. Ridley Scott 1979 yılında Yaratık serisinin bu ilk filmini yaptığında sinema tarihini bambaşka bir deneyime ulaştırmıştır. Bilim kurgu türünün en önemli örneklerinden birine imza atmayı başarmıştır. Yaratık serisi, ilk filmin ardından çeşitli yönetmenler tarafından devam ettirilse de, Ridley Scott imzalı bu film; hem serisinin, hem de ait olduğu bilimkurgu türünün en önemli yapıtları arasında yer almıştır.
İlkinden 3 yıl sonra çekilen 2. film, ilkinin çizgisinde ilerliyor ve orijinaliyle benzerlikler taşıyor. Yönetmen ve yazar olarak da Sylvester Stallone filme damgasını vuruyor.
Mad Max filmi, hikayesinden ziyade yakın gelecek tasvirleri ve kıyamet sonrası atmosferiyle dikkatleri üzerine çeken bir filmdir. Bu filmden sonra iki devam filmi daha yapılmıştır.. Mad Max filmi çekmediği zamanlarda Kasabanın Cadıları gibi başarılı filmlere de imza atan George Miller, yakın zamanda serinin son filmi Mad Max: Fury Road (2015) yapımını çekmiştir. Bazı kaynaklara göre serinin 2. filmi olan Çılgın Maks 2: Savaşçı filmi daha başarılı bulunmuştur.
Ian Fleming'in 1955 yılında yazdığı Moonraker romanından 1979'da perdeye uyarlanan film, Bernard Lee'nin M rolüyle son kez seride yer aldığı yapımdır.