İngilizce
Teknolojinin önemli bir oyun olduğu ve kimsenin bu oyunun kurallarını uygulamadığı yeni bir dünyada geçen New Rose Hotel filmi, William Gibson’ın kısa hikayesinden perdeye uyarlanmıştır. Yönetmen Abel Ferrara, hikayenin konusuna pek sadık kalmış olmasa bile çarpıcı bir filme imza attığı söylenebilir.
Dönemin ses getiren filmlerinden biri olan Derin Darbe filmi, sinemada pek çok kez karşılaştığımız 'kıyamet' temasını çarpıcı bir üslupla perdeye yansıtmıştır.
1960'lı yılların popüler TV dizisi Lost in Space'in sinema uyarlaması olan yapımın yönetmenliğini Stephen Hopkins yapmıştır. Filmin başrollerinde ise Gary Oldman, William Hurt, Matt LeBlanc ve Mimi Rogers gibi isimler yer almıştır.
Atılgan gemisi mürettebatı, Federasyonun eşsiz bir gezegenin yerlilerine karşı tuzak kurduğunu öğrenince, Kaptan Picard açık bir isyan başlatır.
2036 yılında, artık 40 yaşında olan Çavuş Todd 3465, savaşta sertleşmiş bir gazi ve orijinal 1996 doğumlu bebeklerin en iyi askeridir. Asker filmi, yayınlandıktan sonra çoğunlukla olumsuz eleştiriler almıştır. Ancak Kurt Russell'ın oyunculuk performansı beğenilmiştir.
Marvel evreninin en farklı karakterlerinden biri olan Nick Fury, neredeyse tüm süper kahraman serilerine konuk sanatçı gibi katılmış bir figür olmuştur. 2. Dünya Savaşı’nı gözüpek bir çavuş olarak tamamlayan Fury (David Hasselhoff), kısa zamanda Amerikan gizli servisinin basamaklarını hızlı bir şekilde tırmanmış ve sonunda da S.H.I.E.L.D. (Strategic Hazard Intervention Espionage Logistic Directorate) isimli ulusal güvenlik teşkilatının başına geçmiştir.
Truman Show filmi sinema tarihinin en yaratıcı senaryolarından birine sahiptir. Dünyanın en güzel adalarından birinde yaşayan halk, inanılmayacak derecede ütopik bir yaşam sürmektedir. Bu adada yaşayan insanlar, her güne mutlu uyanıp herhangi bir sorunla karşılaşmadan günü sonlandırmaktadırlar. Truman da bu şanslı insanlardan biridir. Güzel bir eşe ve mutlu bir hayata sahip olan bu adam, günün birinde öldüğünü zannettiği babasını caddede gördüğü ana kadar hayatı olduğu gibi yaşamaktadır. Babasını gördüğüne emindir ancak adam bir anda ortalıktan kaybolmuştur. İlerleyen günlerde çeşitli gizemli ve tuhaf durumlarla karşılaşan Truman, bir şeylerin yolunda gitmediğini fark edecek, sahip olduğu hayatın gerçek olup olmadığını araştırmaya başlayacaktır.
Little Voice (LV) (Jane Horrocks), babasının ölümünden sonra sosyal hayatıyla arasına bir duvar örmüştür. Neredeyse hiç konuşmadan ve kimseyle herhangi bir iletişime geçmeden tüm yaşamını idame ettirmeye başlamış ve hayatını müzik dinlemeye adamıştır. Bir gün dinlediği şarkıcıları çok iyi bir şekilde taklit edebildiği, o an evlerinde bulunan bir adam tarafından fark edilecektir. Artık LV, yetenek avcıları tarafından şarkı söylenmesi beklenen bir şahsiyet haline gelecektir.
Pete Calder (Billy Crudup) ve Big Boy Matson (Woody Harrelson) Amerikan kırsalında yaşayan iki kovboydur. Ulusları henüz 2. Dünya savaşından yeni çıkmıştır. Dostluk adına birbirine tutunan ikili, New Mexico’daki Hi-Lo kasabasında hayatlarını sürdürmektedir. Mona ise güzel ve havalı bir kadındır. Kasabaya taşınan Mona, aralarından su sızmayan iki arkadaş olan Pete ve Big Boy arasındaki güzel dostluğu bozacaktır. İkilinin arasında adlandırılmayan soğuk bir savaş başlayacaktır.
1554 senesinde geçen filmde hiçbir yasal düzeni kalmayan, bitik haldeki Büyük Britanya, hükmetmeyi başaramayan Kraliçe Mary'yi artık neredeyse tanımamaktadır. Dini güçlerin kontrolü altında tutulan krallık, halk ile hiçbir şekilde anlaşamamaktadır. Ekonomisi bir enkaz olan ülkenin aç ve öfkeli halkı, dünyada bir günün daha nasıl geçeceğinden şüphelidir. Kraliçe'nin ölümü ile ortaya çıkan yeni Kraliçe ise, ülkenin karanlık günlerini yeniden aydınlığa taşımaya hazırlanmaktadır. Kraliçe Elizabeth, hükmetmek için yükselmektedir.
Nicky adındaki bir çocuğun bütün ailesi mafya tarafından katledilmiştir. Yaşamı boyunca kendisini yalnızlığına adamış ve serbestliğine düşkün bir kadın olan Gloria (Sharon Stone) ise bu çocuğun bakımını üstlenebilmesi konusunda kendisine şaşırmaktadır. Kendisini, büyük bir sorumluluğun altına girdiği için büyük bir baskı altında hissetmektedir. Nicky’nin gangsterler dünyasının çoğu sırrını biliyor olması ise ikisini oldukça tehlikeli sulara doğru sürükleyecektir.
Eddie (Sean Penn), bir grup eşit derecede sorunlu arkadaşa sahip olan, kafası karışık ve korkusuz bir adamdır. Oda arkadaşı, yakıcı ve kalitesiz Mickey (Kevin Spacey), Eddie'nin aşkı Darlene (Robin Wright Penn) ile yatmaktadır. Nedeni ise sadece bunu yapabiliyor olmasıdır. Arkadaşı Phil (Chazz Palminteri), Eddie'yi endişelendiren şiddetli öfkelere eğilimlidir. Hepsi uyuşturucu ve alkol tüketirken hayatları üzerine konuşmaktadırlar. Başka bir arkadaş olan Artie (Garry Shandling), sonunda eğlenceli bir geceye hazırlanmış genç bir kızla (Anna Paquin) çıkagelir.
Los Angeles'ta, Max Carlyle (Wesley Snipes) reklam yönetmenliği yaparak iyi bir yaşam sürmekte ve karısı Mimi (Ming-Na Wen) ve iki çocuğuyla mutlu bir ev hayatı yaşamaktadır. Carlyle, AIDS teşhisi konan arkadaşı Charlie'yi (Robert Downey Jr.) ziyaret etmek için New York'a gittiğinde, güzel bir kadın olan Karen (Nastassja Kinski) ile tekrar tekrar karşılaşır ve sonunda onunla birlikte olur.
İki uyumsuz (Robin Tunney, Henry Thomas) hırsızlık yaparken tanışır ve hızla aşağı doğru sürüklenecekleri yeni bir göreve başlar.
Sevgili kocası Prens Albert'in ölümünden sonra, Kraliçe Victoria (Judi Dench) kamu hayatından çekilir. Bu nedenle mahkeme, kederinden kurtulmasına yardımcı olmak için prensin eski bir hizmetçisi olan John Brown'u (Billy Connolly) atar. Brown'ın alışılmışın dışında yolları ve protokolü küçümsemesi kraliçeyi kabuğundan çıkarır ve küstah İskoç onun tek sırdaşı olur. Bununla birlikte artan yakınlıkları, ilişkilerinin tam doğası hakkında skandal söylentiler dolaşmaya başlayınca ortalık karışacaktır.
Dul ve arıcılık yapan Vietnam gazisi Ulysses 'Ulee' Jackson (Peter Fonda), torunlarını oğlu Jimmy (Tom Wood) hapiste olduğu için yetiştirir. Jimmy, ayrı yaşadığı karısı Helen'in (Christine Dunford) bir uyuşturucu tacirleri ekibiyle başını belaya soktuğunu ve kaçtığını öğrendiğinde, Ulee'den yardım ister. Ulee isteksizce Helen'i bulmayı kabul eder. Bunu yaptığında, Helen'in geri gelebilmesini sağlamak için boşanmış bir hemşirenin (Patricia Richardson) beklenmedik yardımına güvenmek zorundadır.
Londra'nın işçi sınıfı mahallesinde, bozuk bir aile düzenine sahip bir aile hayatta kalmak için mücadele etmektedir. Eski bir fabrika işçisi olan dul Janet (Laila Morse), akrabalarını evine kabul eder. Janet, yaşlı annesi Kath (Edna Doré) ve oğlu Billy'nin (Charlie Creed-Miles) yanı sıra kızı Valerie (Kathy Burke) ve Valerie'nin tacizci alkolik kocası Ray (Ray Winstone) ile birlikte yaşamaktadır. Birlikte farklılıklarını çözmeye çalışırlar; ancak uyuşturucu, içki ve şiddet önlerine çıkar.
Robert Carlyle ve Mark Addy’nin başrollerini üstlendiği Full Monty’nin altında yönetmen Peter Cattaneo’nun imzası bulunuyor.
Dünyanın unutmak istediği felaketlerden olan 'Titanik faciası', dev prodüksiyonların yönetmeni James Cameron tarafından sinema perdesine yansıtılan görkemli bir filmdir. James Cameron'un seyirciye bir zaman makinesiyle yolculuk ettiği hissini uyandırırcasına gerçeğe yakın filmi Titanik (Titanic), tam 14 dalda Oscar adayı olarak 'En İyi Film' dahil toplamda 11 ödülün sahibi olmuştur.
Charlie Sheen’in keşifçi Zane Zaminsky'yi canlandırdığı Evrenin Sırrı (Arrival) filmi, aynı zamanda Harrison Ford'un başrölünde yer aldığı Kaçak (The Fugitive) filminin senaryosunda imzası olan David Twohy'nin yönetiminde çekilmiştir.
Barry Levinson’ın Will Smith ve Tommy Lee Jones gibi çok sevilen 2 oyuncuyu yanına alarak çektiği Siyah Giyen Adamlar (Men in Black) filmi, gösterildiği yılda tüm dünyada epey ses getirmişti.
Pulitzer ödülü kazanmış Carl Sagan’ın romanından Oscar ödüllü Forrest Gump filmiyle tanıdığımız Robert Zemeckis tarafından sinemaya uyarlanan, oyuncu kadrosuyla da kült filmler arasında yerini alan Mesaj filmi, evrenin kendisi ve insanoğlunun ona dair oluşturduğu algısı arasındaki çelişkiyi ortaya koyan önemli çıkarımlar yapmıştır. Mutlaka izlenmesi gereken yapımlar arasındadır.
Oldukça küçük bir bütçe ile ortaya çıkarıldıktan sonra kısa süre içinde bir fenomene dönüşen Küp (Cube) filmi, kapalı alan atmosferiyle dikkatleri çekmeyi başarıyor. Farklı sosyal kimliklere, yeteneklere ve noksanlıklara sahip bir avuç insan, kendilerini bir anda yokluğun ortasında, bir küpün içerisinde bulurlar.
Maureen (Robin Wright) hamiledir. Eşi Eddie ise üç gündür ortalıkta gözükmemektedir. Kocasının habersiz bir şekilde ortadan kaybolduğu bir gece, komşusunun evine giden Moreen, ona tecavüz etmeye kalkışan adamın elinden şans eseri kurtulur. Eddie eve dönünce Maureen yaşadığı acı tecrübeyi ona anlatmaktan çekinmektedir. Ancak vücudundaki yaralar nedeniyle bir süre sonra kocasına yaşadığı her şeyi anlatmak zorunda kalır. Eddie, komşularına zarar verdikten sonra akıl hastanesine yatırılır. 10 senelik bir mahkûmiyet evresinden sonra evine dönen Eddie, karısını başka bir adamla birlikte olduğunu görecektir.