İngilizce
Uzaktan bakıldığında sıradan biriymiş gibi görünen Barney Panofsky'nin sıra dışı ve mizahi hayatını anlatan film, 4 adet 10 yıllık bölüme ve iki farklı kıtaya yayılmaktadır. Öyküde Barney'ye ayrıca üç farklı kadın ve yakın dostu olan babası Izzy’i de eşlik etmiştir. Kadınlardan ilki, kahramanımızın Roma'daki kısa süren bohem hayatı sırasında tanıştığı kızıl saçlı özgür ruhlu sadakatsiz ilk eşidir. İkinci kadın, alışveriş hastası ve sürekli konuşan zengin bir Yahudi prensesidir. Üçüncü kadın ise, Barney'nin gerçek aşkı ve çocuklarının annesi Miriam'dır. İşte karşınızda Barney'nin gerçek bir romantik ve centilmen olma yolundaki öyküsü...
Genç bir kadın olan Nina (Natalie Portman), yetenekli bir balerindir. Eski bir balerin olan ve dans konusundaki hırsını kendisine aşılayan annesi ile New York’ta yaşayan Nina’nın yaşamı danstan ibarettir. Bale yönetmeni Thomas Leroy, sahneye koyduğu Kuğu Gölü Balesi’nin baş dansçısını yeni sezonda değiştirmeye karar vermiştir. Zarif, masum ve saf Beyaz Kuğu ile kötülüğün, şehvetin ve bilinmezliğin temsilcisi Siyah Kuğu'yu aynı anda canlandırabilecek bir balerin arayan yönetmenin ilk tercihi Nina olur. Ancak rolü almak için elinden geleni yapan Nina’nın karşısında güçlü bir rakibi vardır. Nina, Beyaz Kuğu rolü için harikalar yaratsa da genç kadının Siyah Kuğu performansı pek de başarılı değildir. Rakibi Lily ise Siyah Kuğu rolü için iyi bir performans sergilemektedir. Lily ve Nina arasındaki rekabet, çalışmalar boyunca ilginç bir dostluğa dönüşmüştür. Bu süreçte Nina, hayatının mahvolmasına neden olan karanlık tarafıyla yüzleşmeye başlayacaktır.
Toskana’da aşk sizce nasıl yaşanır? Film bu sorudan yola çıkarak aşk yuvası küçük oteller, kafelerde birbirinin gözüne bakan âşıkları odağına almıştır. Başroldeki adam, bir konferansa konuşmacı olarak katılan İngiliz bir yazar; kadın ise, Fransa’dan gelen bir sanat galerisi sahibi birisi. Film, işte bize herhangi bir zaman, herhangi bir yerde, herhangi birinin başına gelebilecek bir öyküyü anlatmaktadır.
Nic ve Jules, yapay döllenme yoluyla dünyaya gelmiş 2 çocuk sahibi lezbiyen bir çifttir. Artık ergenliğe adım atan çocukları ise babalarıyla tanışmaya can atmaktadır. Babalarının izini süren çocuklar sonunda gerçek babaları Paul'e ulaşmayı başarırlar. Şimdi sırada Paul'ü anneleri ile tanıştırmak vardır. Bir yemekte bir araya gelen donör baba ve lezbiyen anneler, klasik çekirdek aile düzenini yeni baştan ele alarak farklı bir aile yapısı kurarlar.
Eski bir İngiliz Başbakanı’nın anılarını kaleme alması için tutulan bir yazar, araştırmalarını sürdürürken ortaya çıkardığı gerçeklerle bir anda kendisini CIA'den silah endüstrisine, Beyaz Saray’dan Downing Street 10 adresine uzanan dehşet verici bir ağın ortasında bulacaktır. Buna paralel olarak da eski Başbakanın görev süresi sırasında terörle mücadele adına, bir grup İngiliz vatandaşının gizlice CIA'e teslim edilmesine yeşil ışık yakarak, bu zanlıların işkence görmesine izin vermekle suçlanacaktır.
Yönetmen Jon Favreau ve Oscar'a aday gösterilen Robert Downey Jr'ı tekrar bir araya getiren 'Iron Man 2' adlı yapım, seyircilere milyarder mucit Tony Stark ve arkadaşlarının macera dolu komedisi ile eğlenceli dakikalar geçirtiyor.
"Artık Kansas'ta değiliz" repliğini bir de Tim Burton'ın yorumu, sinema severler için bu özel bir yapımı ortaya çıkardı. Alice Harikalar Diyarı'nın bu Burton yorumunda güçlü kız imajı öne çıkarıldı.
Japon animasyon ustası Hayao Miyazaki'nin “Ruhların Kaçışı" (Sen to Chihiro no Kamikakushi), “Yürüyen Şato" (Hauru no ugoku shiro), “Prenses Mononoke” (Mononoke-Hime), “Rüzgarlı Vadi" (Kaze no tani no Naushika) gibi animasyonları yaratan animasyon şirketi Stüdyo Ghibli’nin elinden çıkan "Aşırıcılar" (Kari-gurashi no Arietti) adlı yapımın yönetmenliğini daha önce aynı stüdyodan çıkan filmlerde de görev alan genç yönetmen Hiromasa Yonebayashi yapmıştır. Animasyonun senaryosu ise Mary Norton’ın çok satan 'The Borrowers' isimli fantastik çocuk romanından Hayao Miyazaki tarafından uyarlanmıştır.
Tony Scott'un yönettiği Durdurulamaz, Denzel Washington'ın soğuk kanlı bir şekilde meydana gelecek faciayı önleme çabası, izlemeye değerdir.
Geleneksel animasyon hayranlarının kayıtsız kalamayacağı bu yapım, Fransa klasik çizgi filminin eşsiz bir örneğidir. Sihirbaz, Le Tableau (Mutluluğa Boya Beni) benzeri, geleneksel çizgi film tarzında sinemaya aktarılan animasyon filmidir.
Güzel insanların birbirlerine yaptıkları çirkin şeyleri anlatan bir film.
Bir Predator gemisi Dünya'ya zorunlu iniş yapmıştır. ABD Ordusu'ndan keskin nişancı Quinn McKenna ve ekibi, bir rehine alma görevindeyken Predator tarafından saldırıya uğrar. McKenna, Predator'ı etkisiz hale getirir ve dünya dışı yaşamın varlığını ispatlamak için zırhının bazı kısımlarını kargo ile eski karsının evine gönderir. 1987 yapımı Av (Predators) kült filmden sonra bu yeniden çevrimi yapılan bu versiyonunda Robert Rodriguez yapımcı ve senarist olarak projeye imza atıyor.
Filmde ikisi de sıradan hayatlar sürdüren ve Fransa’da ikamet eden Osman (Sotigui Kouyate) ile İngiliz Channel Adaları’nda oturan Elizabeth’in (Brenda Blethyn) öyküsünü anlatmaktadır. Osman’ın oğlu da Elizabeth’in kızı da Londra’da öğrencidir. 7 Temmuz 2005 tarihinde Londra’da bombalar patladığında çocuklarından haber alamazlar ve onları bulmak üzere bu şehre doğru yola çıkarlar. Dini inançları farklı olsa da çocuklarını bulma ümitleri ve birbirlerine verdikleri destek, onları birbirlerine yakınlaştıracaktır.
Hachi: Bir Köpeğin Hikâyesi filmi, Richard Gere’in canlandırdığı profesör Parker Wilson’ın, tren istasyonunda bulduğu Japon kökenli meşhur Akita inu cinsi köpeği evine almasıyla başlar. İlk önce eşinin sert tepkilerini gören profesörün köpekle aralarındaki bağ, geçen günlerle birlikte daha da sağlamlaşacaktır. Kısa zamanda tüm aileye kendini sevdiren Hachi, Wilson ailesinin köpeği olur, profesörü işe giderken her gün tren istasyonuna kadar yolcu eder ve döneceği saatte her zaman yerine geçip onu bekleyen bir yol arkadaşı olacaktır.
3D boyutlu, son teknoloji ürünü ve ciddi anlamda yüksek bütçeli Avatar filminin yönetmeni James Cameron’e, Titanik, Yaratıklar ve Terminator filmlerinden ötürü zaten seyircilerin bir hayranlığı vardı. Cameron bu sefer Pandora gezegeninin eşsiz güzeliğini bize tüm teknolojik imkanları kullanarak sinema seyircisiyle buluşturuyor.
Sade, kışkırtıcı ve aksiyon yüklü bir yapım olan Vampir İmparatorluğu (Daybreakers) filminin başrolünde; İlk Gün (Training Day - 2001) filminde Yardımcı Oyuncu dalında; Gün Batmadan - (Before Sunset - 2004) filminde Uyarlama Senaryo dalında 2 kez Oscar adayı olan Ethan Hawke'la birlikte Willem Dafoe ve Sam Neill yer aldı. Filmi, Michael Spierig ve Peter Spierig yazıp yönetti.
Bruce Willis'in soğuk bir Federal ajanını canlandırdığı Suretler filminde, FBI ajanları Ajan Greer ve Ajan Peters bir üniversite öğrencisinin gizemli şekilde öldürülmesi dosyasını araştırmaktadır. Terminator 3: Makinelerin Yükselişi ve U-571 gibi filmlerin yönetmeni Jonathan Mostow, çizgi romanı beyazperdeye aktarmayı başarıyor. Başrolde Willis, ilerleyen yaşına rağmen filmde oldukça iyi bir performans çıkarmıştır.
Terminatörleri kontrol eden Skynet, 14 yıl önce bilinç kazanarak ve bir anda insanlara baş kaldırıp dünyaya nükleer kıyımı getirmiş bir yapay zekadır. Mahşer Günü'nün geldiğini gören tek kişi olan John Connor'ın (Christian Bale) kaderi, insanlığın kaderiyle yakından bağlantılıdır.
2012 filmi, dünyanın sonunu getiren küresel bir felaketin ardından, kurtulanların kahraman gibi mücadelelerini anlatan destansı bir macera filmdir. Film, bir solukta izlenebilecek, izlerken düşündürecek sarsıcı sahneler de barındırmaktadır.
Yakın bir gelecekte, savaşta kullanılmak üzere üretilen akıllı makineler isyan ederek insanlığa savaş açmıştır. Toplumsal çalkantılarla da insan nüfusu neredeyse silindikten sonra makinelerin çoğu da kapanmıştır. 9 filmi birçok filmden çok farklı bir konumda yer almaktadır. Bugüne kadar izlenilen hiçbir canlandırma filme benzememektedir. Hem aksiyon dolu bir macera filmi hem de heyecan dolu bir fantastik bir canlandırma... Tim Burton ve Timur Bekmambetov’un ortak yapımcılığını üstlendiği 9 filmi, yönetmen Shane Acker’ın 2006 yapımı 11 dakikalık Oscar adayı kısa filminden uyarlanmıştır.
Bol eğlenceli Karayip Korsanları gibi sayısız sevilen yapımları piyasaya süren yapımcı Jerry Bruckheimer, ilk 3D filmiyle karşımızda. Hayvanların ajan olarak kullanılmak üzere eğitildiği, devlet sırrı niteliğinde gizli bir hükümet programındaki son gelişmeler hakkında bir komedi macera filmi olan G-Force, hem 3D hem de 35 milimetre kopyalarıyla sinema severlerle buluştu. Filmin yönetmeni 2 kez (Abyss ve Mighty Joe Young) Oscar kazanan görsel efekt üstadı Hoyt Yeatman, seyircileri muhteşem bir heyecan turuna çıkarmayı başarıyor. Yönetmen ve görsel efekt üstadı Hoyt Yeatman, yapımcı Jerry Bruckheimer'la çalıştığı diğer filmler ise Armageddon, Con Air ve The Rock gibi sıradışı filmler sayılabilir. G-FORCE, ise Yeatman'in yönetmen olarak görev aldığı ilk uzun metrajlı olarak sinema severler ile buluşmuştur.
Jaco van Dormael'in 3. uzun metrajlı filmi, kendi sözleriyle 'herkesin karşılaşabileceği sonsuz olasılıklar hakkında gerçekten de yüksek bütçeli deneysel bir film olma özellğine sahiptir. Indiewire sitesi, Belçikalı yönetmenin bugüne kadar ki en yüksek maliyetli bu filmini 'hem bilim kurgu, hem romantik hem de ürkütücü ile sıradan olanın birleştiği ironik bir zihin oyunu' diye nitelendirmiştir.