Amerikan sosyalist devrimcileri, sinemada kendilerine pek çok kez ya hiç yer bulamamıştır veya "öcü" muamelesi görüp gerçeği hiç yansıtmayan ajitasyon karakterlerle ABD resmi devletinin propaganda aygıtlarının kurbanı olarak perdede canavarlaştırılmış veay karikatürize edilmiş figürler olarak işlenmişlerdir. Ancak başarılı aktör ve yönetmen Warren Beatty, ender de olsa göreceli olarak tarafsız bir bakış açısıyla Amerikan komünistlerinin hikayesini perdeye taşıyarak, bir anlamda bir boşluğu doldurmaya çalışmıştır. O dönemi yaşamış, devrime ve komünist hareketlere şahitlik eden kişilerle yapılan röportajlardan yola çıkılarak perdeye uyarlanan film, Warren Beatty'ye En İyi Yönetmen ödülünü kazandırmıştır.