Lütfi Ömer Akad aslında sinema sektörüne muhasebeciyken şans eseri girmiştir. Galatasaray Lisesi ve İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu'ndan mezun olan Lütfi Akad yaşamını kaleme aldığı "Işıkla Karanlık Arasında" isimli anılar kitabında da belirttiği gibi o dönem sektörün önde gelen bir kaç firmasının muhasebe işlerini yürütüyordu. Bu süreçte sinema camiasıyla gittikçe içli dışlı olduğu için önce yardımcı asistanlık ve yapım yönetmenliği gibi görevler üstlendi. Ardından yönetmen Seyfi Haveri’nin başka bir film yüzünden yarım bıraktığı "Damga" filmini, yapımcı Hürrem Erman'ın istediği doğrultusunda tamamlayarak yönetmenliğe ilk adımı atmış oldu. 1948 yılında kendi başına çektiği ilk filmi "Vurun Kahpeye" adlı yapımın ardından Ömer Lütfi Akad ismi hafızalarda yer edindi. Film sinemalarda gösterime girdiğinde, yeni kurulan film stüdyosu Erman Film'e büyük hasılat kazandırdı. 1952'de gerçek bir olaydan yola çıkılarak çekilen "Kanun Namına" filminde Ayhan Işık adını sinema dünyasına kazandırdı. Bu filmleri takiben gelen "Yalnızlar Rıhtımı" (1959) ve "Hudutların Kanunu" (1966) gibi yapımlar Türk sinemasının köşe taşları olarak kabul edilmiştir. İç göç soruna eğilen "Gelin" (1973), "Düğün" (1973) ve "Diyet" (1974) fimleri ile Akad, topluma eğilen bir sanat anlayışının savunucusu oldu. Sinema ve televizyon için yaptığı çalışmalardan elini çekince kendisini üniversiteye adayan Akad, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Sinema Televizyon Bölümü'nde 20 seneyi aşkın süre boyunca yüzlerce sinema öğrencisi yetiştirdi. Ömrünü Türk sinemasına adayan Ömer Lütfi Akad, 19 Kasım 2011 tarihinde İstanbul'da kendi evinde yaşama veda etti.