sinemayla ciddi anlamda ilk tanışmasını John Boorman'ın "Krallar Savaşıyor" (Excalibur, 1981) filminde senaryo asistanlığı yapmasıyla gerçekleştirdi.

İlk yönetmenlik denemesini ise başrolünü ve sonra neredeyse tüm filmlerinde rol vereceği Stephen Rea'nın oynadığı 1982 tarihli "Angel" filmiyle gerçekleştirdi. "Angel" filminin ardından "Kurtlar Sofrası" (The Company of Wolves, 1984) ve "Mona Lisa"(1986) isimli filmleri çekti.

Başrollerinde Robert De Niro ve Sean Penn'in oynadığı 1989 tarihli "Biz Melek Değiliz" (We're No Angels) filmini gişe başarısızlığı yaşaması nedeniyle tekrar İrlanda'ya döndü ve onu ünlü yapacak 1992 tarihli "Ağlatan Oyun" (The Crying Game) adlı filmini çekti. Bu film 6 dalda Oscar'a aday gösterildi. Bunun üzerine tekrar Hollywood'da şansını denemeye karar verdi.

1994 yılında kadrosunda bir çok yıldız barındıran "Vampirle Görüşme" (Interview with the Vampire: The Vampire Chronicles) adlı filmi çekti. İlerleyen yıllarda usta oyuncularla film çekmeye devam eden Jordan'ın en bilinen özellikleri filmlerinde çocukluk hatıraları, aile ilişkileri ve bireyin içselleştirilmesi gibi temalar üzerinde durmasıdır.